Koronavirüs yıktı geçti, turizmciye nefes alacak dar bir alan bile bırakmadı. Turizmci yaşamını sürdürmek istiyor. Yaşamak içinde çeşitli tedbirler alıyor. Otelcisi, acentecisi, havacısı, taşımacısı turizmden beslenen tüm sektörler bir an önce korona virüs belasından kurtulmak istiyor. Herkes umudunu aşıya bağladı. Aşılama çalışmaları başlaması bile sadece turizmciye değil tüm sektörlere moral verecek. Hiç olmazsa yaşamını sürdürmek için kendilerine bir çıkış yolu bulacaklar. Aşı işini en sıkı tutan ise Avrupa Birliği ve ABD. Avrupa Birliği nüfusunun 4 katı aşı siparişi verdi. ABD ise sanki dünyada başka ülkeler yokmuş gibi ihtiyacından fazla aşıları toplayıp duruyor. İnsanların aşılanması bazı ülkelerde ufakta olsa başladı. Turizm açısından bizi en çok etkileyen ise Almanya'nın da aşı işini çok sıkı tutuyor olması. Ancak Almanlar ilk önce sağlık çalışanlarını, huzurevlerinde kalanları, kolluk kuvvetlerini aşılamayı düşüyor. Almanya öncelikli olarak aşılamayı düşündüğü kesimi ancak Mayıs veya Haziran ayına kadar aşılayabilecek. Kalanları da 2021 yılı sonuna kadar aşılayabilecek. Öncelikle aşılanan kesimin 2021 yılında tatile çıkması pek beklenmiyor. Tatile çıkacaklar ise ağırlıklı olarak Mayıs ayının ardından aşı olacaklar. Alman tatilciler ancak Mayıs- Haziran ayıdan sonra Türkiye'ye gelmeye başlar. Diğer Avrupa ülkelerinde de durum pek farklı değil. Türkiye'de ise aşılama hala netlik kazanmadı. Eğer aşılama zamanında yapılmazsa turistin gelmesini nasıl bekleriz. Vakanın çok olduğu bir ülkeye kimse gitmek istemez. Yani turizm sezonu açılır açılmaz turist beklemek yanlış olacak. Pandemi birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdi. Ancak bazı olumlu getirisi de olacaktır. Oteller bu yıla kadar acenteye göre oda veriyordular. Yani büyük acenteye daha hesaplı odalar ve bazı kolaylıklar sağlarken sektör içinde yer alan küçük acentelere bu imkanı tanımıyorlardı. Bu da acenteler arasında haksız rekabete neden oluyordu. Çünkü büyük acenteler çok fazla turist getirdiği için daha ucuza oda alabilirlerken, küçük acenteler aynı odayı daha pahalıya alıyordu. Küçük acente daha pahalıya sattığı daha zor satıyordu. Ancak pandemi ile birlikte otellerde büyük müşteri kaybına uğradı. Bu nedenle de oteller kimden geldiğine bakmaksızın bütün acentelere oda vermeye başladı. Tabii istisna olan, her zaman dolabilen oteller hariç. Şimdi müşteri aslanın midesinde. Bu müşteriyi getirmek artık çok zor. Getirebilen tüm acentelere bu dönem içinde olsa bile hem fiyatta hem de bazı avantajlarda aynı imkanlar tanınıyor. Bu durum küçük acenteler için büyük fırsat. Bu acenteler kendilerini bu yıl kabul ettirmek için daha çok çalışmalılar. Tek yetkililik… Bir de otellerde tek yetkililik olayı var. Özellikle Rusya pazarında çalışan tur operatörleri otellerle yıllardır tek yetkili anlaşmaları yapıyorlar. O otellerde o pazarda başka tur operatörünün müşterilerini almıyorlardı. İç pazarda da aynı durum var. İç pazarın güçlü tur operatörleri ETS Tur ve Jolly başta olmak üzere tur operatörleri otellerle tek yetkililik anlaşmaları yapıyorlar. ETS Tur son yıllarda tek yetkililik için büyük avantaj elde etti. ETS Tur'un daha önceki yıllardaki tek yetkili otel sayısını katladığı belirtiliyor. Bunun nedeni de sahibinin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un olduğu aşikar. Birçok otel sahibi ve işletmecisinin bakana yakın görünmek isteğiyle tek yetkililik anlaşmasını ETS Tur ile yapmak istediği ifade ediliyor. Diğer tur operatörleri bu durumdan hoşnut değiller. Çünkü bütün iyi otelleri tek yetkililik anlaşması ile kendilerine bağlıyorlar. Diğer tur operatörleri de o otelleri isteyen müşterisine istediklerini sunamıyorlar. Turizmciler tek yetkililiğin rekabet kurumuna, ticaret kanununa aykırı olduğunu belirtiyorlar. Ama bunu takan yok. Hala tek yetkililik anlaşmaları yapılıyor. Hiç kimse de bunu gizleme ihtiyacı duymuyor.