ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, toplantıda Meclisin amacını ve hangi değerler üzerinden kurulacağını açıklayan TKP MYK Üyesi Engin Özkan, “Toplumun değişik kesimlerinden, farklı ama birbirine dost ideolojik ve siyasi eğilimlere sahip kişiler olarak bir araya geliyoruz. Bizi bir araya getiren, emperyalizme ve sömürü düzenine duyduğumuz nefret; yurt sevgisi ve Cumhuriyetçiliktir" ifadeleriyle Meclis'in temel değerlerini tanımladı.
‘Laik, bağımsız, egemen, bir ülke, devletçi-planlı bir ekonomi ve tüm yurttaşlarımızın eşitlik ve kardeşlik içinde, refah ve aydınlığa kavuşacağı bir toplumsal sistem istiyoruz’ diyen TKP MYK Üyesi Engin Özkan, “Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM) laik, bağımsız, egemen bir ülke, devletçi-planlı bir ekonomi ve tüm yurttaşların eşitlik ve kardeşlik içinde, refah ve aydınlığa kavuşacağı bir toplumsal sistem için yola çıktı. Toplumun değişik kesimlerinden, farklı ama birbirine dost ideolojik ve siyasi eğilimlere sahip kişileri bir araya getiren meclis için şimdiden çok sayıda aydın, sanatçı, bilim insanı ve siyasetçi ‘ben de varım’ dedi. O isimlerden biri, gazeteci Barış Terkoğlu. Uzun süredir hazırlıkları sürdürülen mecliste oluşacak bileşime dikkat çeken Terkoğlu, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'ni ‘Özünde eşitlik, bağımsızlık, laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet değerlerini savunan ve farklı eğilimlerden insanların yan yana geldiği bir oluşum’ söyleriyle özetledi, "Daha açık söylersek Atatürkçülerden sosyalistlere kadar Cumhuriyetçi çizgide fikir üreten, mücadele eden yurttaşları bir araya getirmeye, ortak çözüm üretmeye ve dönüştürmeye çalışacak” ifadelerini paylaştı.
‘CUMHURİYER DEVRİMCİLERİNİ YAN YANA GETİRECEĞİZ’
Özkan, 26 Kasım tarihinden itibaren gerçekleştirilecek halk toplantılarıyla temsilcileri belirlenmeye başlanacak olan Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin ilk kez 24 Aralık'ta tüm bileşenleriyle toplanacağını hatırlatarak, “THTM girişiminin Türkiye'nin önümüzdeki dönem siyasi hayatındaki önemini değerlendiren Terkoğlu, Cumhuriyet değerlerinin savunulması ve daha ileri taşınmasının gerekliliğine işaret ediyor: Cumhuriyet'in 100. yılındayız. Onun iktidar katındaki kutlamalarındaki gönülsüzlük bize çok şey anlatıyor. Öte yandan Cumhuriyet'in halk tarafından gönüllü sahiplenilişi de önemli bir mesaj veriyor. Mesele adı ya da sembolleri değil. Cumhuriyet'in devrimle gelen değerleri bugün ancak devrimciler tarafından savunulabilir halde. THTM, Cumhuriyet devrimcilerini yan yana getirecek ve geçmiş savunusu değil eşitlikçi düşünceyle ileri taşıyacak bir zemin yarattığı için önümüzdeki dönemde önem taşıyor. Zira bugünkü iktidar Cumhuriyet'i değerlerinden arındırmak, Anayasasını ortadan kaldırmak, onu halka değil saraylara mal etmek için politika üretiyor” dedi.
HALKIN GERÇEK SESİ OLACAK
Engin Özkan, bir deklarasyonun çok ötesinde iddia ve anlam taşıyan girişimin Türkiye'de eşitlik, bağımsızlık, laiklik mücadelesi için görev üstlenmeye talip olduğunu ifade ederek, “İşçi, emekçi kesimlerin ve öğrenci gençliğin temsilcilerini buluşturacak meclisin ilk katılımcılarından biri gazeteci-yazar Zülâl Kalkandelen oldu. Cumhuriyetçiler ve sosyalistlerin ortak mücadele vermesi gerektiğini kaydeden Kalkandelen, aksi durumda yaşananlara örnek olarak bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bileşimini gösteriyor. Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşan TBMM'nin emekçiler lehine karar verebilme işlevini de yitirdiğine dikkat çeken Zülâl Kalkandelen'e göre, ''Bugün laik, bağımsızlıktan yana, kamucu ilkeler etrafında buluşan, emekçileri savunan politikaları uygulamaya sokabilecek bir Meclis yok; aksine tarihin en gerici ve sağcı Meclisi oluştu. THTM halkın gerçek sesi olacaktır” diyerek konuşmasını tamamladı.
