ÖZEL HABER

Türkiye’de çocuklar aşısız!

Antalya Tabip Odası, Türkiye’de son yıllarda yapılan aşı politikaları sebebiyle 1-4 yaş arasındaki çocuklara aşı yapılmadığına dikkat çekti. Aşı politikalarının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi

SON zamanlarda Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ), bildirilen kızamık vakaları arttı. Türkiye'nin en çok vakanın olduğu üçüncü ülke olduğu tespit edildi. Antalya Tabip Odası (TTB) ‘Kızamık Salgını Gerekeni Yaptık Mı?’ başlıklı basın açıklaması yaptı. Basın toplantısına Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Açıklamayı, yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Figen Yıldırım, Tabip Odası adına yaptı. Yıldırım, kızamıkta en riskli yaşların 5 yaş altında olduğunu belirterek 1 yaş altında vakaların neredeyse tümünün, 1-4 yaşta ise yarısından fazlasının aşısız olduğunu söyledi.

‘VAKALAR AŞISIZLARDA GÖRÜLÜYOR’
Kızamık hastalığının, ölümcül olduğunu söyleyerek sakatlığa yol açabileceğine değinen Yıldırım, “Daha önce kızamık geçirmemiş veya kızamık aşısı ile korunur hale gelmemiş birisi kızamık ile karşılaşırsa, neredeyse yüzde 100 hastalanır ve bu bir hasta ile karşılaşıldığında o hastalığı geçirme riskinin ve bulaştırıcılığın en yüksek olduğu hastalıklardan biridir. Kızamık ön tanısıyla incelenen olgularda aşısız ve eksik aşılılar çoğunluktadır. Türkiye’de 2023 yılı ilk dört ayında kızamık ön tanısıyla 2005 kişi incelenmiş ve bunların 1440’ında kızamık laboratuvar tanısıyla doğrulanmıştır. Kızamık vakalarının büyük çoğunluğu 1-9 yaş grubundadır” açıklaması yapıldı.

‘AŞI POLİTİKALARI DÜZENLENMELİ’
Yapılan açıklamada sağlık otoritelerinin kızamık salgınının duyulmaması için engelleme girişimlerinde bulunduğu ancak önlemeye çalışmadığı belirtildi. Yıldırım, “Sağlık Bakanlığı’nın reddiyeci ve şeffaflıktan uzak tutumu ülkemizde kızamık salgınının başladığı 2010 Aralık yılından itibaren değişmemiştir. 2007-2010 yılları arasında kızamık olgu sayısı 10’u geçmiyordu. Ne oldu da yeniden kızamık salgını ve kızamığa bağlı ölümlere tanık olmaya başladık? TTB olarak, halk sağlığına gönül verenler olarak bunun nedenini çok iyi biliyoruz: Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile koruyucu hizmetlerden tedavi edici hizmetlere evrilen birinci basamak ve aşı karşıtlarının yarattığı aşı tereddüdünün büyümesi ve ülkenin sağlık otoritesinin bu tereddüdü giderecek hiçbir etkili girişimde bulunmaması, sorumluluğu bireylere yüklemesidir. Deprem nedeniyle artan nüfus hareketliliği, birinci basamak hizmetlerde ciddi aksamalar aşısız ve eksik aşılı çocukların sayısını daha da artırmıştır” ifadelerine yer verdi.

KIZAMIK HASTALIĞINI ÖNLEMEK İÇİN ÖNERİLER

Kızamık vakalarının önüne geçmek için öneride bulunan Antalya Tabip Odası;

·         Aile sağlığı birimlerinde hemşire-ebe açığı bir an önce giderilmelidir. Hizmet gereksinimi yüksek olan bölgelerde mevcut bir aile hekimi bir aile sağlığı çalışanı yaklaşımından vazgeçilmeli, bu bölgelerde aile hekimi ve hemşire/ebe sayısı artırılmalıdır.

·         Salgın gerçekliğinde yürütülecek aşı kampanyasının bölge tabanlı yapılması zorunludur. Vatandaşın başvurusu ile sınırlı kalınmamalı, sahaya çıkılmalıdır. Mobil aşı istasyonları ile kısa sürede aşı oranı yükseltilmelidir.

·         Toplum aşı konusunda bilgilendirilmeli, yanlış/ yanlı haberlerin Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından da üzerine gidilmelidir.

·         Deprem bölgesinden gelen depremzedeler için sağlık çalışanlarını rahatlatan uzun süreli sağlık çalışanı görevlendirmeleri yapılmalıdır. HABER/ ÇİĞDEM KORKAN