GÜNDEM

Üç Fidan, Antalya'da anıldı

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan için idam edilişlerinin 51’inci yıldönümünde anma etkinliği düzenlendi

ANTALYA Emek ve Demokrasi Güçleri, 51  yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı Attalos Heykeli önünde düzenledikleri basın açıklaması ile andı. Antalya Emek ve Demokrasi güçleri adına Emek Partisi Antalya İl Başkanı Hasan Alkan, 'Tek adam rejimine karşı, tam bağımsız demokratik Türkiye için, Denizlerin yolunda' başlıklı basın açıklamasını okudu.

TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE

Alkan, Denzler'in tam bağımsız ve sosyalist bir Türkiye mücadelesinin işçi sınıfının eylemlerinde sürdüğünü söyledi. Alkan,  "Bu o kadar bereketli ve güçlü bir mirastır ki bugün ülkeyi yönetenler halkın bu mücadeleci geçmişiyle kendilerini parlatmak, üstlerine oturmayan antiemperyalist kılıklara bürünmek istiyorlar. Erdoğan’ın kendisinin en has antiemperyalist olduğuna sürekli vurgu yapması bu yüzdendir. IMF’yle ilişkiyi kesmiş olmaktan, Davos’ta ‘One Minute’ çıkışını hatırlatmaktan, ‘Dünya beşten büyüktür’ diye tekrarlamaktan da özel bir fayda umuyor. Antiemperyalizm; ABD’nin nüfuz alanlarındaki önceki tekelini sarsan emperyalist devletlerin arttığı koşullarda, aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanmak için her gün birine bağırmak değildir. Biriyle kol kola girip diğerine, sonra o diğerinin koluna girip ötekine dilediğini yaptırabileceğini zannetmek değildir. Türkiye AKP iktidarları döneminde emperyalizme kat kat bağımlı hale girmiştir. IMF’den ayrıldığını söyleyen Erdoğan IMF’siz IMF programlarını uygulamakta, IMF’ye olan borçların kat kat mislini tekellere ve devletlere yapmaktadır. En çok bağırdığı ABD, parasını aldığı F16 savaş uçaklarını vermediği halde buna dair tek bir söz söylenmemekte ama ABD’nin her dediği olabilmektedir" dedi.

'EMEKÇİLER KAZANACAK'
Alkan konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Denizler bugün sağ olsaydılar onların antiemperyalist mücadelesinin hedefinde; bugün beşli çete başta olmak üzere halkın birikimini yandaş tekellerin hizmetine sunan, kendi çeperini zengin eden, kamu kaynaklarını yerli yabancı tekellere özelleştiren, ormanları, dereleri, kentleri şirketlerin emrine amade hale getiren, nihayet ülkeyi bir şirket gibi yöneten ve kendisi de bizzat Afrika, Türki Cumhuriyetler vb. yerlere sermaye transferi yapan ama halkı patates soğana muhtaç bırakan iktidara karşı vereceklerdi. Yine sağ olsalardı; NATO’ya ABD’nin her köşeye kondurduğu üslerine, Türkiye’nin toprak kazanmaya dönüşen sınır ötesi harekâtlarına karşı çıkacaklardı. Denizler bugün sağ olsalardı sınıfsız sömürüsüz bir dünya için mücadele etmeye devam edeceklerdi. Denizlerin başlattığı mücadelenin ateşi hala yanıyor, yanacak. 14 Mayıs seçimleri bu çok yönlü ve kapsamlı mücadelenin bir parçasıdır. Tek adam rejimini sona erdirecek hamle milyonlarca Denizlerden gelecek. Birleşe birleşe kazanacağız. Biz kazanacağız, emekçiler kazanacak." HABER MERKEZİ