Hayvanları Koruma Kanunda, sokak hayvanlarıyla ilgili yeni düzenlemeyi öngören yasa tasarısı dün mecliste görüşülerek oy çokluğuyla kabul edildi. Görüşmeler sırasında söz alarak kürsüye çıkan İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, “Bugün değiştirmek istediğiniz 5199 sayılı kanunu 2004 yılında yine siz çıkarttınız. 20 yılda köpekler zombi virüsüyle delirmediklerine göre işi en başından siz yanlış yaptınız” ifadelerini kullandı.

‘BU SİZİN ÖZSAYGINIZDI’

Bu yasanın ortaya çıkış sürecinin devlet aklından uzak olduğunu kaydeden Poyraz, “Görüşülmekte olan kanun tasarısı, üzülerek ve utanarak ifade etmeliyim ki, çatısı altında bulunduğumuz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin asli görevi olan yasama faaliyetinin nasıl umarsızca yapıldığının ve iktidarın devlet aklı ve ahlakından yoksunluğunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Artık alışa geldiğimiz üzere sarayda hazırlanıp aynen geçirilmesi emriyle postalanan bu metin sanki bir yasama süreci varmış gibi usulen komisyona gönderilip devamlı önümüze konuldu. AK Parti'nin Sayın Grup Başkanı, Başkan Vekilleri, Komisyon üyeleri yasaya imza koyan Milletvekillerinden bir tanesi de çıkıp demedi ki; ‘Ya bir dakika yahu. Ben bu milletin vekiliyim. Tak gönder şak oylat. Böyle bir düzen olmaz. Biz burada milletten vazifeliyiz. Öyle hariçten yazılıp emirle dayatılan metinlerle yasa yapamayız, yapmayız’ diye Eğer yapabilseydiniz Bu haklı itiraz, öz saygınızdı. Oturduğunuz koltuklara saygıydı. Millete ve onun emanetine saygıydı. Ancak sizler bu saygıyı, bırakın milleti ve bizi, kendinize gösteremediniz ama diyeceksiniz ki ne saygısı? Dün gece bu kürsüden milletin vekillerine hadsizce işaret edilerek sarf edilen sözler, aslında karşı karşıya olduğumuz zihniyetin açık göstergesi olarak tarihe geçti” dedi.

‘BÖYLE YASA YAPILMAZ’

Sürece itiraz etmeleri yönünde iktidar vekillerine çağrıda bulunan Uğur Poyraz, “Buradan iktidar milletvekillerine sesleniyorum. Saraydan habersiz zaten televizyonlara çıkmanız yasak. Röportaj vermeniz izne bağlı. Seçim bölgenizdeki meseleler haricinde hiçbir konuda konuşmak şöyle dursun, saraydakilerin fikrinden başka bir fikre sahip olma hakkınız dahi yok. İşte size bugün bir fırsat. Bir kerelik olsun, vazifeli olduğunuz işi sureten değil, hakikaten yapın. Yapın ki bizler de minnetimizle bir bilelim, fonksiyonsuz hale getirilen, sadece noter katibine çevrilen milletvekilleri aslında kimdir, necidir? Burada görüyorum, içinizde hala bu yasaları gönülsüzce göz devirerek oylayıp imza verenler olduğunu. Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki böyle yasa yapılmaz. Sadece bilmiyormuş, duymuyormuş, görmüyormuş gibi davranıyorsunuz” şeklinde konuştu.

PAYDAŞ YOK, YANDAŞ VAR

Yapılan değişikliğin toplumdaki tüm paydaşları kapsamadığını belirten Poyraz, “Bu hayvan hakları yasası da vakayı adiyeden sayılan gündem değiştirme manevralarınızdan bir tanesi. Bugün değiştirmek istediğiniz 5199 sayılı kanunu 2004 yılında yine siz çıkarttınız. 20 yılda köpekler zombi virüsüyle delirmediklerine göre işi en başından siz yanlış yaptınız. Evet, sokaklarda başıboş, tek ve sürü halinde gezen köpekler bir sorun. Sevene neden seviyorsun denilemeyeceği gibi, korkana da neden korkuyorsun denilemez. Sadece korku bile yeterlidir. O zaman devlet aklı devreye girecek ve kalıcı çözüm tüm paydaşlarla inşa edecek. Peki, nerede paydaşlar? İktidar, demokrasinin kendisini değersiz, süreçlerini de ayak bağı gördüğü için onun lügatinde paydaşlık yok. Sadece ve sadece yandaşlık var” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM BASİT

Toplumun her kesimini memnun edebilecek çözümün aslında basit olduğunu kaydeden Uğur Poyraz, “Aslına bakarsanız çözüm çok basit ve gözlerimizin önünde öylece duruyor. Sahipsiz sokak hayvanlarını eziyet etmeden toplama ve yaşayabilecekleri barınaklara götürme, bu barınakları işletme, barınaklarda sürgün belediye işçilerinin değil, gönüllülerin insan kaynağı oluşturması, hayvanseverlerin kurdukları STK'larda hayvanseverler tarafından işletilen barınaklarda Veteriner ve köpek eğitmeni istihdamı. Yerel yönetimlerde seçimlerden önce ve sonra dünya kadar personel istihdam ediyorlar. Onun kayını, bunun yeğeni… Bu sefer belediyeler ellerin taşın altına koyup veteriner ve köpek eğitmeni istihdam edecek. Devlet, hayvanseverlerle birlikte tip barınak projesi yaratacak, barınak yerlerinin tahsisi ve inşasından sorumlu olacak. Barınaklar izbe, kuytu alanlar değil, tip projelere bağlı işletmeler olacak. Sahipsiz hayvanlar burada yaş, ırk, cinsiyet ve agresyon olarak tasnif edilecek. Uzmanlar tarafından rehabilite edilecek. Kısırlaştırılıp tedavileri ve acıları kontrol altında tutulacak. Hayvan üretimi sınırlandırılıp sahiplenme seferberliğiyle barınaklar adres olacak. Evcil hayvan sahipleri de bu barınaklardan hem veterinerlik hem eğitim hem de otel ve pansiyon hizmetleri alabilecekler. Yani hayvanseverlerin işlettiği bu barınaklar insan sirkülasyonu ile sahipsiz kalmayacak, bizzat hayvan sahipleri tarafından da denetlenecek. Zira barınakların fiziki koşulları, barınakların uzak mesafe olması, oradaki hayvanları izole ederken vahşileştirip bu hayvanların bu sosyalleşme sürecine ket vurmaktadır. Hayvanların barınırken sosyalleşmesi, eğitilmesi ve sahiplenilmeye uygun hale gelmesi de bu çözümün bir parçası, çözümün bir parçasıdır” dedi.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK/HABER