Antalya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yaraşcı, süt sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerek hem üreticinin hem de tüketicinin ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığını belirtti. Yaraşcı, üreticiden ortalama 17,15 TL’ye çıkan sütün raflarda 35-40 TL’ye satıldığını ifade ederek, aradaki fiyat farkının uçurum oluşturduğunu vurguladı.

SÜTTE FİYAT UÇURUMU
Başkan Metin Yaraşcı, “Raflardaki süt ürünleri, artık tüketici tarafından kolaylıkla alınamıyor. Süt, tereyağı, peynir, krema gibi temel süt ürünlerinin fiyatları oldukça yüksek. Ülkemizin mevcut ekonomik koşulları da göz önünde bulundurulduğunda, tüketiciler bu ürünleri almakta ve tüketmekte zorlanıyor. Bu noktada hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumamız gerekiyor, çünkü arada ciddi bir fiyat farkı, yani bir uçurum var. Örneğin, üreticinin elinden ortalama 17,15 TL'den çıkan süt, raflara ulaştığında 35-40 TL gibi fiyatlarla satılıyor. Bu durum sürdürülebilir değil, hem üreticinin emeği karşılık bulmuyor hem de tüketici temel gıdaya erişemiyor” dedi.

Metiny-1

‘SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ LÜKS OLMAMALI’
Sütün içerisindeki yağ oranına da değinen Yaraşcı şu ifadelere yer verdi; “İneklerin cinsine bağlı olarak süt genellikle ortalama yüzde 4 yağ oranına sahiptir. Ancak market raflarında yer alan süt ambalajlarının üzerinde yarım yağlı, tam yağlı gibi ifadeler görüyoruz. Bu da üreticiden alınan sütün içerisindeki yağın bir kısmının ayrıştırılarak, geriye kalan kısmının ambalajlanıp tüketiciye sunulduğunu gösteriyor. Bu noktada dikkat çekilmesi gereken konu, hem üretici hem de tüketici açısından adil ve sürdürülebilir bir sistemin kurulması gerekliliğidir. Devletin sadece günü kurtaran geçici çözümler yerine, uzun vadeli ve kalıcı politikalar üretmesi gerekiyor. Hem üreticinin emeği korunmalı, hem de tüketicinin temel gıdaya erişimi sağlanmalıdır. Süt ve süt ürünleri lüks değil, her kesimin ulaşabileceği temel bir ihtiyaç olmalıdır.”

RAMAZAN BAYRAMI’NDA SÜT KRİZİ
Ramazan Bayramı’nda bazı bölgelerde süt fazlalığı nedeniyle 3-4 gün boyunca üreticiden süt alınmadığını belirten Yaraşcı, “Kış döneminde süt sektöründe ciddi bir sıkıntı yaşandı. Türkiye genelinde bazı bölgelerde, Ramazan Bayramı’nda 3-4 gün boyunca üreticiden süt alınmadı. Bu durumun temel nedeni, süt fazlalığı yaşanmasıydı. Sanayiciler, üreticiden aldıkları sütü yağ, yoğurt gibi süt ürünlerine dönüştürüyor. Ancak bu ürünleri piyasada satamadıkları, talep yetersiz olduğu için bayram döneminde süt alımını durdurmak zorunda kaldılar. Bu tablo, süt sektöründe bir kriz yaşandığının açık göstergesidir. Üreticinin elinde süt kalıyor, sanayici ise ürettiği ürünü satamıyor. Bu zincirin herhangi bir halkasında yaşanan tıkanıklık, tüm sektörü olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla bu geçici bir durum değil; yapısal bir sorunla karşı karşıyayız. Üreticinin mağdur olmaması için bu tür dönemlere yönelik önceden planlanmış, sürdürülebilir politikaların devreye girmesi şart” diye konuştu.

56423C89 C702 4Ee8 A343 E0Fdab927F19

YARAŞCI: İHRACAT ARTIRILMALI!
Üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi için iç piyasaya bağlı kalınmaması gerektiğini belirten Yaraşcı, “İnşallah yaz döneminde sanayicinin piyasası açılır da üreticilerin sütü de biraz daha değer kazanır. Çünkü tüketicinin alım gücü ne kadar yüksek olursa, üreticinin de o kadar işi olur, üretimi sürdürülebilir hale gelir. Ancak sadece iç piyasaya bağlı kalmak da doğru bir yaklaşım değil. Ürettiğimiz tereyağı, yoğurt gibi süt ürünlerinin yurt dışına pazarlanması için yeni projeler geliştirmek gerekiyor. Bu noktada sanayicinin önünü açacak, ihracat odaklı politikaların devreye girmesi şart. Böylece hem üretici kazanır, hem sanayici, hem de ülke ekonomisi. Uzun vadeli, planlı ve dış pazarlara açık bir bakış açısıyla hareket etmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER