Prof. Dr. İsmail Tufan
İnsan geçmişi hatırlamalı ve kendisine haksızlık etmemelidir. Cümledeki en önemli kelime “haddini bilmek” değil, ,aksine “insan” kelimesidir. İnsan olmak için insandan doğmak yeterli gelmiyor. İnsan olmak doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte kimileri insanlığın alt katlarında dolaşırken, kimileri de erişebileceği en yüksek mertebeye kadar yükselmektedir. Haddini bilenlerden olanlar insanlığın yüksek katlarında dolaşırken, haddini bilmeyenler aşağıdan yukarıya doğru tükürür ve yerçekimi yasası gereği tükürük kendi suratına gelir yapışır.
Antalya’da sadece bir tek seçim kazanıp belediye başkanı olduktan sonra ikinci seçimde hezimete uğrayan ve giderken de geride maalesef iyi işlerle anılmayan eski Antalya belediye başkanı kendisine politikanın kapısını aralayan sayın genel başkan Deniz Baykal’a hıyanet ediyor.
Deniz Baykal’ın meclis başkanlığında ısrarcı olması, eski Antalya belediye başkanına göre politik hataymış! Şimdi bunu gerçek bir politikacı söylemiş olsa tartışabiliriz. Fakat politikada henüz ilk evre dönemini aşamamış olan biri yarım asırdan beri politikada yüksek mertebeye erişmiş birini eleştiriyorsa, onun kıdemli politikacı tarafından eleştirilmesi de yakışık almaz. Nitekim Sayın Deniz Baykal da eski Antalya belediye başkanına çıkıp tek laf etmemiştir. Böylece kitaplarda okutulacak olgunlukta güzel bir politik bir ders vermiştir.
Eski Antalya belediye başkanının eleştirisi haklı olsa amenna! Ancak eski Antalya belediye başkanı saçmalamaktadır. CHP’nin şu andaki hali malumdur. Bunun sebeplerini sormuyor da, sayın Baykal’ın meclis başkanlığını gündeme taşıyor. Aklı başında bir politikacı yenilgisinin sebeplerini araştırır. Ama eski Antalya belediye başkanı yenilgiye kılıf aramakla meşgul olmaktadır. Tıpkı Sayın Kılıçdaroğlu’nun her yenilgiden sonra yenilgiye kılıf uydurduğu gibi o da aynı şeyi yapıyor.
Eski Antalya belediye başkanı vefasızlığın ismi haline gelmiştir. Yukarıya tükürmüş, ama yerçekimini hesaba katamadığı için tükürüğü kendi suratının ortasına yapışmıştır. Sayın Deniz Baykal’ın döneminde CHP Antalya’da hem genel hem de yerel seçimlerde birinci partiydi. Şimdi ikisinde de ikinci parti oldu. Yerel seçimlerde kaybettiğinde kendisi belediye başkanıydı. Kendisini eleştirmek yerine kafasını sayın Baykal’a takmış bir zayıflık gösterisi yaptığının bile farkına varamıyor, henüz yeni bir politikacı olduğunu unutup kıdemli politikacıya ders vermeye kalkışıyor. Şimdi politikada yer arıyor. CHP’nin kazanması değil, amaç eski Antalya belediye başkanı bir sonraki yerel yönetim seçiminde adının listede yer alması. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’na açık bir mesaj veriyor. Kime ne mesajın varsa ver ama sayın Baykal’a çamur atarak bu iş olmaz. Yaptıklarınla kendini göster. Şimdiye kadar ne yaptın ki kendini Baykal ile karşılaştırıyorsun diye sormazlar mı? Antalya’da seçimi niçin kaybettin? Şimdi neden yeniden Antalya’ya belediye başkanı olmak istiyorsun? Vefasızlık vicdani bir meseledir ama politika her zaman ’vefa’ üzerine inşa edilmiştir. Bunu unutan zaten politikacı olamaz.