SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES), ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerine 34. haftasında da devam ediyor. SES Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, sağlıkta adalet, vergide eşitlik ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet gibi sorunlara dikkat çekti. 2025 bütçe teklifinin TBMM'de görüşüleceğini hatırlatan Taşer, vergi adaletsizliğine ve asgari ücretin alım gücünün korunması gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptali için mücadele edeceklerini belirtti. Eylemlerin her Çarşamba süreceği duyuruldu.
SAĞLIK EMEKÇİLERİ EYLEMLERİNE DEVAM EDİYOR
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, sağlıkta adalet talebiyle devam eden eylemler hakkında Karşıyaka Aile Sağlığı Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Dr. Taşer, “34 haftadır vergide adalet talebimiz için ses çıkarmaya devam ediyoruz. Bu mücadele sadece vergide adalet için değil; sağlıkta çeteleşme, ticarileşme, sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet ve aile hekimliğinde uygulanan baskıcı mevzuatlara karşı da sürmektedir” dedi.
Yarın TBMM’de 2025 yılı bütçe teklifinin görüşüleceğini belirten Dr. Taşer, Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik’in makalesinden alıntılar yaparak, “Bütçe teklifine göre vergi gelirleri artışı yüzde 46,5 olarak öngörülüyor ancak, kamu personelinin bütçedeki payı yüzde 29,7’den yüzde 26,5’a düşürülecek. Bu durum, ücretli kesimin daha fazla gelir kaybına uğrayacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
ASGARİ ÜCRETLİLER İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR!
Dr. Taşer, Prof. Dr. Çelik’in vergi adaletsizliği konusunda yaptığı değerlendirmeye atıfta bulunarak “Mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirlerinin yüzde 70’ine yaklaşırken kurumlar vergisi gelirinin payı yüzde 14-15, mülkiyet ve servet üzerindeki vergilerin oranı ise yalnızca yüzde 1 civarındadır. En zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servet içindeki payı yüzde 35-40 arasında değişmektedir” dedi. Dr. Taşer, bu durumun vergide ve gelirde adaletsizliğin boyutlarını gözler önüne serdiğini vurguladı.
IMF’nin asgari ücret artışı önerisine karşılık 118 iktisatçının yaptığı ortak açıklamada, dar gelirli vatandaşların ekonomik olarak daha kırılgan hale geldiği, asgari ücret artışlarının enflasyona göre düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Dr. Taşer, “Asgari ücretlilerin alım gücünün korunması sosyal devletin bir gerekliliğidir” dedi.
EZİYET YÖNETMELİĞİNE GEÇİT YOK!
29 Ekim’de yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği hakkında da konuşan Dr. Taşer, “Aile hekimliği eziyet yönetmeliğine karşı mücadele edeceğiz. Bu yönetmelik, çalışanların ve örgütlerin karşı duruşuna rağmen ansızın yayınlandı. İptali için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Dr. Taşer, özel hastanelerdeki bebek ölümlerine de değinerek, “Sağlık alanında cirit atan çetelerin halkın sağlık hakkını hiçe sayarak yaptıkları kötülüklerin hesabını soracağız. Sağlık sisteminin kar alanına dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Türk-İş Konfederasyonu’nun vergi konusundaki çözüm önerilerini de paylaşan Dr. Taşer, “Vergi tarifesinin yeniden değerleme oranında güncellenmesi talebimiz var. Asgari ücretin katları üzerinden yapılan vergi dilimlerinin artırılması gerekmektedir” dedi.
YÜZDE 35 VERGİ KESİNTİSİNE HAYIR!
Dr. Kaan Taşer, “Yüzde 35 vergi kesintisini kabul etmiyoruz. Adaletsiz vergi uygulamalarına karşı, her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi talebimizi TBMM’deki bütçe görüşmelerinde dikkate alınmasını istiyoruz” diyerek taleplerini yineledi.
Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları, talepleri karşılanana dek her Çarşamba ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. Dr. Kaan Taşer, “Gelirde ve vergide adalet sağlanması, toplumun sağlık ve yaşam hakkı ile sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” dedi.