Hayvan haklarının korunması ve yerine getirilmesi amacıyla Antalyalı hayvanseverler tarafından başlatılan Yaşam İçin Yaşa İnisiyatifi direnişi 40'ıncı gününe ulaştı. 40 gündür her gün toplanarak seslerini duyurmaya çalışan grup, 40'ıncı günün sonunda da bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Bugün sokakta yaşayan hayvanların katledilmemesi, barınaklarda kaderlerine terk edilmemesi için başlattığımız “Sokaktayım, Yanındayım” direnişimizin 40’ıncı gününden sizlere sesleniyoruz” ifadelerine yer verildi.
‘HER GÜN YENİ BİR NEFRET SÖYLEMİYLE UYANIYORUZ’
Toplumdaki şiddet ikliminin gün geçtikçe ilerlediği ifade edilen açıklamada, “Maalesef ki her gün yeni bir cinayetle, yeni bir ötekileştirmeyle, yeni bir nefret söylemiyle güne uyanıyoruz. Daha 2 gün önce, Elazığ’da 27 yaşında bir kadın katledildi. 2 gün önce Kayseri’de bir çocuk tacize uğradı. Sonrasında Kayseri’de ve diğer şehirlere sıçrayan olayları anlatmaya dilimiz dahi varmıyor. Dili, dini, ırkı, milleti, rengi, mezhebi ne olursa olsun hiçbir kadının, hiçbir çocuğun, hiçbir bireyin, hiçbir hayvanın katledilmesine; istismar edilmesine, ayrıştırılmasına izin vermeyeceğiz ve bu nefret söylemlerinin bir parçası olmayacağız. Bir tacizci bahane edilerek Suriyelileri hedef gösteren nefretin karşısına da sokak hayvanlarını hedef gösteren nefretin karşısına dikildiğimiz gibi dikileceğiz. Patriarkal sistemin sonucu olan erkek şiddeti herhangi bir gruba atfedilemez. Kadına dönük şiddetin başlıca sebebi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, kadın katillerine iyi hâl indirimleri vererek erkek şiddetini normalleştirenlerdir. Biz yaşam hakkı savunucuları, kaç kadının öldürüldüğünü, kaçının tacize uğradığını, kaç çocuğun cinsel istismara uğradığını saymak için sayaç tutmaktan utanıyoruz. Biz hayvan hakları savunucuları her gün kaç sokak hayvanının katledildiğini, kaçının şiddete uğradığını görmekten utanıyoruz. Her gün sokakta yaşayan hayvanlar, bu nefret söylemleri yüzünden öldürülüyor. Bakın bugün Niğde’de beslenme bölgesinde bulunan köpeklerden 7 tanesi ölü bulundu. Bir yavru köpeğin de zehrin etkisiyle can çekiştiğini gördük. Bugün canı alınmak istenilenler, katliam çağrıları yapılarak ölüm fermanları içeren yasa tasarıyla öldürülmek istenenler sokakta yaşayan hayvanlardır” denildi.
‘BİZİM VERECEK TEK CANIMIZ YOK’
Sorunun temelinin hayvanlar olmadığı belirtilen açıklamada, “Farkında mısınız? Türkiye tarihinin en büyük hayvan katliamını, çıkarmak istedikleri yasa tasarılarıyla uygulanmak istiyorlar. Devlet, yaşatmak yerine ölümü onaylamak istiyor. Yaklaşık 20 yıldır hayvan haklarını hiçe sayan, kanunlar önünde suç işleyerek bugün dostlarımızı öldürmek için yasa tasarısı hazırlayanlar, bu katliam yasa tasarısının çığırtkanlığını yapan tetikçi medya, görevlerini yapmayan belediyeler, yaşam karşıtları, şimdi size sesleniyoruz. “Bizim verecek bir tek canımız yok.” 20 yıldır siz görevlerinizi yerine getirmediniz diye sokakta yaşayan hayvanlarını öldüremezsiniz. Sözde kuduz yalanlarınızla halkımızı hayvanlara karşı nefrete itemezsiniz. Uyutacağız diyerek, ötenazi diyerek katliam düşüncenizi saklayamazsınız. Barınaklara alacağız diyerek ölüm kamplarınızı güzelleyemezsiniz. Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” ifadelerine yer verildi.
ALIŞMAYACAĞIZ, ALIŞTIRMAYACAĞIZ
Açıklamanın devamında, “Biliyoruz ki bugün canı alınmak istenilen sokakta yaşayan köpeklerini savunmazsak yine görevini yapmayanlar bu sefer sokakta yaşayan kediler için katliam fermanları da yapabilirler. Çünkü onlar yüzyıllardır birlikte aynı havayı soluduğumuz hayvan sevgilerini bize kanıtladı. Biz yaşam hakkı savunucuları, hayvan hakları savunucuları, hayvan severler sizi hayvan hakkı tanımaz düşüncelere alıştırmayacağız. Alışmayın buna. Alışmayın. Alıştırmayacağız Sizlere inat. ‘İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük’ diyoruz. Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi adına yaptığımız basın açıklamamız sona erdi. Siz hak savunucularını, hayvan severleri mücadelemize güç katmak için her gün saat 19.00 da bu alana bekliyoruz. Sosyal medya hesaplarınızdan ortak sesimizi duyurmanızı, yaşamdan yana mücadelemiz için destek vermenizi bekliyoruz. Çünkü biz direne direne kazanacağız” ifadeleri kullanıldı.