Antalya Yaşam Hakkı Savunucuları, sokak hayvanlarına karşı çıkarılması planlanan yasaya karşı tepki göstermek için Attalos Heykeli'nde toplandı. Antalya Yaşam Hakkı Savunucuları adına konuşan Emine Büyüknohutçu, sokak köpeklerine yönelik yeni yasa tasarısına dikkat çekerek, “20 yıl önce çıkarılan 5199 sayısı yasa belediyeleri kendi sınırları içindeki sokak hayvanları konusunda sorumlu kıldı: Nüfusu 25 bin ile 75 bin arası olan belediyelerin 31 Aralık 2024, 75 binin üstündekilerin ise 31 Aralık 2022'ye kadar bakımevi kurmaları gerekiyordu. Yasaya göre bakımevi kurmakla yükümlü olan belediyeler bu iş için bizlerin vergilerinden ayrılan ödenek aldılar. Ancak 20 yıl sonunda gelinen noktada Türkiye’deki mevcut 1389 belediyenin sadece 290’unda bakımevi var, diğerlerinde yok” açıklamalarına yer verdi.

BAKIMEVLERİ ARTTIRILMALI

Emine Büyüknohutçu, iktidarın belediyeleri denetlememesi ve yasayı uygulamada yetersiz kalması nedeniyle sistemin işlemediğini vurgulayarak kısırlaştırma seferberliğine gidilmesi gerektiği, bu süreçte STK'lar, veterinerlik fakülteleri, askeri birimler ve özel kliniklerle işbirliği yapılmasının önemine dikkat çekti. Yasa tasarısının bu haliyle çözüm getirmekten uzak olduğu ifade eden Büyüknohutçu, “Asıl yapılması gereken bakımevi olmayan belediyelerin ivedilikle bakımevi kurması ve ülke genelinde kısırlaştırma seferberliğine gidilmesidir. Bu aşamada gönüllü STKlar, veterinerlik fakülteleri, askeri birimler ve özel kliniklerle de protokoller çerçevesinde işbirliği yapılabilir, yapılmalıdır. Üretim, satış ve köpek dövüşleri üzerinden sağlanan rant durdurulmalıdır. Günlerdir kamuoyunu tedirgin eden ve sokak köpeklerinin 30 gün içinde sahiplenilmezlerse öldürülmesini öngören yasa tasarısı çözüm önermekten çok uzaktır. Çünkü gerek cins hayvan ticareti için gerekse köpek dövüşleri için merdivenaltı üretimin durdurulmadığı, köpek satışlarının ve bu satışlar sonrası köpeklerin sokağa terk edilip edilmediklerinin takip edilmediği bir sistemde sokaktaki köpek popülasyonunun kontrol altına alınması asla mümkün değildir” açıklamalarına yer verdi.

YAŞAMDAN YANA BİR ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ

Emine Büyüknohutçu, sokak köpeklerinin özgür yaşam alanlarının korunması gerektiğini savunarak, “Sokaklar köpeklerin özgür yaşam alanlarıdır, köpekleri barınaklara hapsetmek kabul edilemez. Hayvan severlere yönelik 'Hayvan severler elini taşın altına koysun, sahiplensin' sözü boş bir önermedir. Çünkü geçtiğimiz yıllardan biliyoruz ki sahiplenmeler noktasında bu kez de konut mahremiyeti ihlali ile “evde bakılacak köpek sayısı” üzerinden yeni bir baskı merkezi olacaktır. Hayvan severleri yaşam alanları kurmaya mecbur bırakarak köpekleri kafesler arkasına hapsetmek ise toplama/hapsetme zihniyetinin başka bir versiyonudur. Sokaklar köpeklerin özgür yaşam alanlarıdır. Hiçbir hapsetme kabul edilemez” dedi. Yaşamdan yana bir çözümle yasanın uygulanması ve mevcut durumdaki yanlışların düzeltilmesi gerektiği vurgulayan Emine Büyüknohutçu, “Yıllardır üretimi durdurmadınız. Hayvana yönelik şiddeti cezasızlık politikalarınızla desteklediniz. Kısırlaştırma ve kuduza karşı tüm sorumluluk ve yetki belediyelerde olduğu halde görevinizi yapmadınız; sorumlular hayvanlar ve hayvan severler gibi gösterdiniz. Bugün ise bize ‘Ya köpekler ya insanlar’ diyerek dayatma bir seçenek sunuyorsunuz. Böyle bir ayrımı kabul etmiyoruz” dedi. 

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER