Yazılı Kanyon’da yazısız yağma

Dışarısı fırın gibi... Termometreyi bile çatlatan bu sıcaklar karşısında insanlar kaçacak delik arıyor. Hafta sonu ya denize ya da yaylalara… Denize gidenler de sabahın erken saatlerini veya akşam üzerlerini tercih ediyor. Biz de Isparta’ya, Yazılı Kanyon taraflarına kaçtık hafta sonu. Yanına kadar, burnunun dibine kadar yaklaşınca ancak görülebilen, anlaşılabilen bir yer Yazılı Kanyon. Uzaktan fark etmek mümkün değil. Kanyona 100 metre filan kalınca bir araba ordusu görülüyor. Nasıl bir yere geldiğinizi biraz anlamaya başlıyorsunuz. Fakat asıl sürpriz aracınızı otoparkta bıraktıktan sonra başlıyor. Mahşeri bir kalabalık… Kanyonun ucuna sıkışmış yeşil alan, ağaçlık bölge, orman parçası insan kaynıyor. Antalyalılar fazla bilmese de, Ispartalıların uğrak yeri belli ki. Cehennem sıcaklarında serin bir hava.

DOĞA HARİKASI ÇÖP YIĞINI OLMUŞ

Milli Park statüsündeki alanda sadece insan kalabalığı karşılamıyor sizi, çöpler de karşılıyor. Kıyıya köşeye atılmış, yığılmış şişeler, yiyecek artıkları, kola kutuları, pet bardaklar… Envaiçeşit insan artığı… Alanın bütününe yayılmış çöp kutularının olmaması, her köşeyi çöplüğe dönüştürüyor belli ki… Fakat tabii asıl mesele eğitimsizlik, cahillik, görgüsüzlük, nobranlık. Pikniğe gelenlerin bir kısmı, çerini çöpünü ortada bırakıp gitmeyi kendine yakıştırıyor.

MİLLİ PARKA ‘ORMAN KÖŞKLERİ’

Çirkin beton binaların, tesis adı altında yapılmış hilkat garibelerinin işgali de ayrı bir başlık. Pislik kadar, çöp kadar vahim bir tablo bu… Otoparkın çevresinde ne idüğü belirsiz yapılar, yapıların balkonunda, çatısında, sağında solunda hurda malzeme, eşya ölüleri, çirkin görüntüler. Valiliğin işlettiği bir gecekondu mahallesi gibi sanki… Bir de süren inşaatlar var tabii. ‘Orman Köşkleri’ adı altında 7 tane binanın inşaatı başlamış. Ahşap bungalovlar gibi görünüyor uzaktan, fakat etrafa saçılmış bir dolu inşaat malzemesi ciddi bir yapılaşmanın kanıtları gibi duruyor.

GÖZ GÖRE GÖRE PATLATILAN YAZIT

Piknik alanına, mesire bölgesine, doğa harikası kanyonun çeşitli yerlerine çöp kutusu koymayı beceremeyen bir yönetim, milli parkın içine, koruma bölgesinin ortasına bungalov yaptırıyor. Başka bir yerde olsa pamuklar içinde korunacak bir eserin, Yazılı Kanyon’a adını veren yazıtın, Epiktetos’a ait bir şiirin duvara kazındığı o emsalsiz yapıtın yakın tarihlerde dinamitle patlatılmış olması da bölgenin kimlerin elinde olduğunu, ne kadar başarılı (!) idareciler tarafından yönetildiğini gösteriyor zaten. Bir yazıtı koruyamayanlar, doğa harikasının ortasına ‘orman köşkleri’ yaparak çevreyi koruyacak? Peh!