Uzun zamandır denemek istediğim bir spor vardı, özellikle kış aylarında kayak sporu fazlaca davetkar görünmeye başladı. Belki kara hasret kaldığımızdan belki de bembeyaz örtüsüne bürünmüş dağlarda olma fikri, yeni deneyimler yeni heyecanlar…

Tatil ve gezi planlamalarında benim için en önemli unsur maliyet. Bu işin devamlılığını sağlamak adına maliyet hesabını çok iyi yapmak lazım. Bir gezide harcadığınız miktar sizi aylarca eve hapsedecekse bence bundan kaçınılmalı. Planlarım minimum maliyet, maksimum keyif ve eğlence vermeli ve süreklilik sağlamalı.

Kayak, başlı başına pahalı bir spor. Sadece ekipmanları bir ton para. Ekipmanla da kalmıyor, konaklama, yol, yemek derken maliyet artıyor. Artı bize çok uzak bir spordu. Bu yüzden bunca zaman uzak kalmaya çalıştım. Sonrasında 'snowboard'cu dostlar edinince bize çok uzak gibi görünen bu spor daha yakın görünmeye başladı.

Yeni başlangıçlar her ne kadar heyecanlı görünse de balıklama dalma fikri özellikle doğa sporlarında sonunda perişanlık getirir. Doğa sporlarında acı ve zevk birbiriyle yarışır. Bu iki duygu arasındaki geçişler de bağımlılık yapar. Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir. Yalnızlık ve bilgisizlik sizi tehlikeye atabilir, soğutabilir, daha başlamadan lanet ettirip kaçırabilir. O yüzden bu tarz başlangıçlarda yanınızda bu işi bilen ya da sizden daha deneyimli insanlarla yola çıkın ki size rehberlik etsin. Hem bu sayede daha hızlı yol alıp daha güvenli bir deneyim yaşarsınız. Doğru adımlarla bu sporun size uygun olup olmayacağını anlamış olursunuz.

Bu anlamda şimdilik şanslı hissediyorum kendimi, snowboardcu dostlarımız var ve bu fikri aklımıza sokan, bizi gaza getiren de onlar oldu. “Hadi kayağa gidiyoruz” hem de nereye? Kars’a... Kulağa çılgınca geliyor. Hatta benim ilk tepkim “Biz ölürüz orada" oldu.

Antalya neresi, Kars neresi arkadaş? Kayağı falan geçtim, biz sıcak şehir insanıyız kışın bile sahile oturmaya gidip hafif bir güneş gördü mü denize giren insanlarız. Ama Kars fikri cezbetti çünkü Kars denilince aklıma gelen ilk şey Doğu Ekspresi oldu. Son yılların en popüler gezisi haline gelen muhteşem tren yolculuğu... Bu fikirle bir taşla iki kuş vurabilir miydim?

Doğu Ekspresi’nin biletleri satışa çıktığı ilk andan itibaren bilet alma çabam maalesef sonuçsuz kaldı ve bilet bulamadım. Bir hışımla öfkeme yenik düşüp uçak bileti aldım. İşin tuhafı uzun vadede planlar yapan bir insan olmayışım, 'yarına kim öle kim kala'mantığından çıkamıyorum. Hele böylesi çılgın günler geçirdiğimiz şu zamanlarda koskoca 2 ayda her şey olabilirdi ve oldu da. Biraz gerildik, biraz yorulduk, biraz da yaşadığımız olaylar bizi büyüttü ama seyahate günler kala normale dönebildik.

Konaklama konusunda da bir ton para verip kayak merkezindeki otellerde kalmak yerine kayak merkezine çok yakın yarım pansiyon ve uygun bir yer bulduk. Sonuçta bütün gün dışarıda olacağımız için sadece yatmadan yatmaya kullanacağım bir yere bir ton para vermek saçma geliyor bana. Ekipman satın alma yerine kiralama kararı aldık. Aldığım tek şey kayak pantolonu ve ceketi, diğer gerekli bütün malzemeleri kiralayacağız. Sonuçta zevk almazsak elimizde patlamamış olacak. Amaç kaymak ama eğer kaymayı beceremezsek 'B planım' da hazır. O bölgede gezip görülecek harika yerler var...