Antalyaspor'da bu sene beni mutlu eden gelişmeler var.

Yüksek maliyetli, adı yıldız kalmış ancak futbolu sönmüş futbolcuların yerine, kendisini göstermek isteyen, yetenekli, futbola aç, yıldız adayı oyuncular transfer ediliyor.

Zaten, artık günümüz futbolunda genç oyunculara ve alt yapıya yatırım yapmak zorundasınız.

Bunun başka bir çaresi kalmadı.

Antalyaspor'un önümüzdeki yıllardaki transfer politikası Nazım Sangare örneğinde olduğu gibi, genç futbolcuları ucuz maliyetlerle transfer edip, parlatıp satmak olmalıdır.

Örneğin Nazım Sangare için, net bir transfer başarısıdır diyebiliriz.

Antalyaspor mutlak suretle, yetiştirici kulüp olmalı.

Yıllardır bunu söylüyorum.

Nazım gibi genç ve potansiyelli oyuncuları yetiştirip, parlatıp satmak zorundayız.

Bunu yapmak zorundayız ki, aşağıdan gelecek oyunculara yer açılsın.

Antalyaspor için yetiştirici kulüp olma dönemi başlamıştır.

Bugün Nazım, yarın Doğukan, sonrasında Bünyamin, Paul, Gökdeniz…

'Barselona olacağız' gibi uçuk kaçık hedefler koymak yerine, Barselona'nın altyapı modelini kendimize uygulayacağız gibi daha gerçekçi hedefler koymamız gerektiğini düşünüyorum.

Antalyaspor'un gerek alt yapısında, gerekse A takımda bulunan genç futbolcuların hepsi son derece yetenekli ve potansiyeli yüksek oyuncular.

Geçmiş yıllarda yaşadığımız sıkıntı ise bu genç oyunculara forma şansı verilmemesiydi.

Bugün ise teknik direktörlerin, genç oyuncuları oynatma konusunda çok daha cesaretli olduğunu söyleyebiliriz.

Taraftarların da teknik direktörlere, genç oyuncuların oynatılması konusunda destek olması gerekir.

Açıkçası; Bünyamin, Mert, Doğukan, Ali Eren, Paul, Gökdeniz gibi oyuncuların sahada olması beni çok heyecanlandırıyor.

Bizim gibi kulüplerin tek kurtuluş yolu budur.

Antalyaspor, Türk futbolunun yetiştirici takımı olma yolunda ciddi bir adım attı.

İnşallah bu bozulmadan devam eder.