Yaşadığımız deprem afetinin üzerinden 2 ay kadar bir zaman geçti. Yaşanan acıların geçmesi tabii ki mümkün değil ama algımız yine çok çabuk değişti. Halbuki benzeri afetlerin tekrarını önleyebilmek için birtakım uygulama ve iyileştirmelerin hızla devreye alınmasının tam zamanı şimdi. Güvenli kentler için şehirlerin uzman mühendisler ile yetkin ellerde büyümesi artık kaçınılmaz gözüküyor.

*****

Bir taraftan bu iyileştirmeler yapılırken diğer taraftan da kentlerimizde deprem sonrası yaşam ile de ilgili çalışmalar sürdürülmeli. Nerede toplanacağız, kısa, orta ve uzun vadede barınma nerede ve nasıl sağlanacak, insanlar nereden hangi hizmetleri alabilecekler? Bunlar ve benzeri birçok soru, deprem sonrası yaşam ile ilgili çok önemli sorular. Artık kalabalıklar halinde büyük şehirlerde yaşıyoruz. Birçok kaynağa ve bilgiye, aplikasyonlar dediğimiz basit telefon uygulamaları ile ulaşabiliyoruz. Kentlerimizin de kesinlikle deprem sonrası için tasarlanmış aplikasyonlara ihtiyacı var. Bu basit uygulamalar ile insanlar en azından hangi hizmete nereden ulaşabilecekleri bilgisine kolaylıkla ulaşabilirler. Geçici barınma için düşünülen alanların önceden belirlenmesi ve alt yapısının afet sonrasına hazır edilmesi de, zor olan afet sonrası yaşamı kolaylaştıracak başka bir adım olmalıdır. Ama ilk hedefimiz tabii ki afeti zararsız atlatmak ve etkilenmemek olmalıdır. Bunun için de uzmanlığını kanıtlamış yetkin mühendislik hizmetinden faydalanılması kaçınılmazdır.    

*****

Doğal afetler başta olmak üzere birçok kaza ve hadise aslında mühendislik mesleğinin önemini gözler önüne seriyor. Zira alınmayan bir mühendislik önlemi ya da yapılan hata veya tam tersi şekilde baştan alınmış teknik önlemler, yaşanabilecek bir hadisede çok sayıda insanın hayatına aynı anda olumlu ya da olumsuz tesir edebiliyor. İşte tam da bu nedenle yetkin mühendislik dediğimiz mühendislikte uzmanlaşma kavramı artık daha da önemli bir anlam taşıyor.

*****

Son yaşadığımız afet bizlere binaların uzman ellerde yükselmesinin önemini açıkça gösterdi. Bu nedenle bir binanın projelendirilmesinden, şantiyede uygulanmasına, kontrolünden ruhsatlandırılmasına kadar her aşamasında muhakkak “uzman mühendis” yetkisini alan teknik insanlar yer almalı. Uzman mühendislik uygulaması aslında birçok ülkede başarıyla uygulanmakta. “Uzman Mühendis” belgesi ve yetkisi için öncelikle tanımlanmış bir şekilde belirli bir süre konusunda tecrübeli başka bir uzman mühendisin yanında çalışarak tecrübe kazanma şartı yerine getiriliyor. Akabinde bir eğitim sonrası yapılacak sınavla yetkinliğin kanıtlaması sağlanıyor. Hatta meslekteki değişim ve gelişimleri takibi için meslek içi süreçte de yerine getirilmesi gereken şartlar belirleniyor ve takibi sağlanıyor. Güvenli kentler için uzman mühendislik uygulaması artık ülkemizde de mevzuat ile muhakkak devreye alınmalı.

*****

Bu konuda uygulanan ve başarıya ulaşmış doğru bir örnek de var aslında. O da bir bina bileşeni olan asansörler. Tüm bina sistematiği için asansör proje ve denetimlerine benzer bir prosedürün ele alınması güvenli binaların inşasına muhakkak katkı sağlayacaktır. 2012 yılından beri süren asansör kontrolleri sayesinde asansörlerin ne denli güvenli hale geldiğine bire bir şahidiz. Bunun altında yatan neden ise asansörlerin projelendirilmesinden montajına hatta denetimine kadar her aşamasında yetki belgeli uzman mühendislerin görev alma zorunluluğunun olduğu açıkça gözüküyor. Bir bina ömrü boyunca birçok tadilattan geçiyor. Bu tadilatlarda tesisat borularının kolon ve kirişler içerisinden geçirilmesi gibi birçok istenmeyen durum oluşabiliyor. Bu nedenle binaları da asansörler gibi periyodik olarak denetleyecek yasal bir mevzuatın oluşturulması son derece faydalı olacaktır. Tüm bu nedenlerle bina sistematiğinde uzman mühendislerin yer alması ve mevzuatla güvence altına alınacak bir denetim mekanizmasının oluşturulması güvenli binaların temininde olduğu gibi bu binalarda yapı güvenliğinin sürdürülebilir olmasına da katkı sağlayacaktır.     

MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca