GÜNDEM

Yıkım-Yaşam-Şehircilik Kolokyumu başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi ve Şehir Plancıları Odası işbirliğinde düzenlenen  Yıkım-Yaşam-Şehircilik temalı 48. Kolokyum başladı. Etkinlikte konuşan Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, “Burada kentlerimizin fiziksel ve sosyal yapısının dönüşümünü tartışmak için önemli bir fırsat yakaladık” dedi

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında düzenlenen Yıkım-Yaşam-Şehircilik temalı 48. Kolokyum Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi ve Şehir Plancıları Odası’nın işbirliğinde düzenlenen ve 3 gün sürecek olan etkinliğe Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekilleri Bayram Ali Çeltik ve Osman Sert, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Akif Burak Atlar, meslek odaları başkanları, sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri ve çok sayda davetli katıldı.

ÖNEMLİ BİR FIRSAT YAKALADIK 

Programın açılış konuşmasında ev sahibi olarak söz alan Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, “Bugün, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında 48. Kolokyumu “Yıkım Yaşam Şehircilik” teması ile Antalya’da gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz. Mesleğim adına büyük önem taşıyan bu etkinliğe, her yıl farklı bir kentimiz ev sahipliği yaparken, 2024 yılında Antalya’da bulunmak, şehrimizin tarih ve kültür birikimiyle bütünleşen bu anlamlı temayı burada ele almak bizler için büyük bir mutluluk kaynağıdır. Burada kolokyumumuzun ana başlığı olan “Yıkım, Yaşam, Şehircilik” ile, kentlerimizin fiziksel ve sosyal yapısının dönüşümünü derinlemesine tartışmak için önemli bir fırsat yakaladığımıza inanıyorum” dedi.

KAPSAMLI BİR YAKLAŞIM GEREKLİ 

Başkan Yörük, “ Planlama, kısa vadeli çözümler değil, sürdürülebilir bir gelecek için bilimsel, kapsamlı ve özenli bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, şehircilik mesleği, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak adına bilimsel bir disiplin olarak büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Bu bağlamda şehir plancılarının kamu kurumlarında ve belediyelerde aktif olarak istihdam edilmeleri, özlük haklarının sunulmasını sağlayacak ve kentlerimizin geleceğini güvence altına alacaktır. Meslek alanımızın gelişimine katkı sağlayacağına inandığımız bu Kolokyumun günümüzün karmaşık kent sorunlarına yönelik ortak çözüm yolları geliştireceğimize dair inancımız tamdır” ifadelerini kullandı. 

VİZYONER BİR BAKIŞ AÇISI ŞART 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Osman Sert,  “Mustafa Kemal Atatürk’ü bugüne ışık tutacak bir sözü var. “Şehircilik işlerinde de planlı ve kurallar içinde çalışmak gereklidir” diyor. Biz de bugün bu ifadeden yola çıkarak daha yaşanabilir ve dirençli şehirler inşa edebilmek adına ortak akıla duyduğunuz ihtiyacı belirtmek için toplandık. 6 şubat depremleri şehirlerin dayanıklılığı ve planlamada yapılan hatalarda bize acı bir ders vermiştir. 11 ilde 680 bin konut ve on binlerce canımız gitmiştir. O nedenle bireysel çözümler değil ortak akıl ile oluşturulmuş çözümler geliştirmek zorundayız. Bunu da Uzun vadeli ve vizyoner bir bakış açısı ile yapabiliriz. Demomratik ve katılımcı bir anlayış olmaz ise bunu başaramayız. Sayın Başkan Muhittin Böcek’in planlı, kurallı, kimlikli  şehircilik anlayışı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda ortak akıllı kararlar almaya özen gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

BU ANLAYIŞI TESİS ETMEK ZORUNDAYIZ  

Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Akif Burak Atlar “Bu yıl şehirciliği Yıkım ve Yaşam ekseninde tartışıyoruz ancak tavrımız meslek alanımızın doğası gereği elbette yıkımdan değil, yaşamdan yana olacaktır. Çok değil dört yıl önce tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisinin ülkemizde açtığı yaraları henüz sarmaya başlamıştık ki, 6 Şubat depremleriyle birlikte geride bıraktığımız Cumhuriyet yüz yılının en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Yaşadığımız şokun biraz olsun atlatılmasını sağlayan toplumda yükselen seferberlik duygusu ve örgütlü dayanışma faaliyetleri oldu ancak üzerinden onlarca ay geçmesine rağmen deprem bölgesinde farklı odaklarda devam eden kaos ve kriz koşulları akıllara ister istemez şu soruyu getiriyor: Bir sonraki büyük depremde yine aynı tabloyu görecek miyiz? Eğer bu soruya cevap olarak hayır demek istiyorsak, gücünü bilimden ve teknikten alan, yüzü kamu ve toplum yararına dönük bir şehircilik anlayışını benimsemek, bu anlayışta ısrar etmek, bu anlayışı tesis etmek zorundayız. Bu gerçeğin farkında olmayan baskı ve çıkar gruplarına karşı dayanışma içinde mücadele etmeliyiz. Aksi takdirde, geleceğimize, aynı acıları aradan kuşaklar geçse de yeniden yaşatacak bir miras bırakmış olmanın yüküyle yaşamaya devam etmekten başka bir şansımız olmayacaktır” diye konuştu. 

ŞEHİRLER KARANLIĞA SÜRÜKLENİYOR 

Genel başkan Atlar, “Doğası ve temel ilkeleri gereği çok sesliliği ve katılımcı demokrasiyi benimseyen bir meslek alanını temsil eden Şehir Plancılan Odası'nın genel başkanı olarak ifade etmek isterim ki, saptanması gereken bir diğer gerçek, yaşadığımız Yıkımın kentlerimizi, yaşam alanlarımızı, sadece fiziksel anlamda, teknik anlamda değil, başta günden güne uzaklaştığımız demokrasi olmak üzere, hukuk, adalet, özgürlükler ve toplumsal barış anlamında da gölgelemekte, karanlığa sürüklemekte olduğudur. Biz bu karanlığı tanıyoruz. Dün mesleki sorumlulukları gereği Gezi Parkı'nda Yıkım yerine Yaşamı savunduğu için meslektaşımız, çalışma arkadaşımız, sevgili Tayfun Kahraman'ın özgürlüğünü hukuksuzca elinden alan Karanlık, bugün seçimle göreve gelmiş belediye başkanlarına karşı uyguladığı kayyım politikalarıyla ülkemizin demokratik geleceğini tehdit etmektedir, tıpkı yıllardır uyguladıkları rant politikalarıyla ormanlarımızı, kıyılarımızı, meydanlarımızı, sokaklarımızı, değerlerimizi tehdit ettiği gibi. Kamu ve toplum yaranına dönük bir şehircilik anlayışı için gösterilmesi gereken dayanışma ve mücadele, demokrasi ve hukuk için de son derece acildir, elzemdir. İnanıyorum ki kolokyum için bir araya gelen biz şehir plancılarının alacağı sorumluluklarla Yıkım karşısında Yaşamın üstün geleceği kentleri yeniden kurmak ve ülkemizin ideal bir demokrasi düzeyine ulaşmasına katkı sunacak adımları atmak mümkün olacaktır” dedi.

KRİZLERİN DÖNEMİ OLDU

Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zuhal Kaynakçı Elinç ise, “ Buradan elde edilecek çıktılar şehirlerimizin geleceğine şekil verecektir. Son dönemde en çok duyduğumuz kelime kriz olmuştur. Ekonomik kriz, yapısal kriz, sağlık krizi gibi bir çok kriz ile baş etmek zorunda kaldık. Bu krizler maalesef insanoğlu kadar şehirlerimize de etkiledi. Burada bize düşen yıkılan şehirleri tekrardan ayağa kaldırarak yaşatmak olacaktır. Bunu da en demokratik biçimde burada tartışarak yeni şehirlerin inşa sürecinde kararlar alacağız” dedi. 

Program açılış konuşmalarının ardından ilk oturum ile start aldı.