Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte, yurttaşların yaşam şartları zorlaşmaktadır. Yurttaşlar; ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır şekilde hissetmektedir. Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı koşullarda hükümet, sadece krizi izlemekle yetinmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yurttaşlara sabır tavsiyesi yaparak ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise askıda ekmek uygulamasını önererek bu iflası ilan etmişlerdir Ülkemizdeki ekonomik, siyasi, hukuksal ve salgın krizi ekonomik çöküşü hızlandırmıştır. Ülke tarihinin en kitlesel iş ve gelir kaybını yaşamaktadır. Hayat pahalılığı nedeniyle de satın alım gücü sürekli gerileyen, boğazına kadar kredi ve borç batağına saplanan milyonlarca emekçi, yaşamını sürdürmekte zorlanmaktadır. Hükümet ise salgının ve ekonomik krizin ortaya çıkardığı somut sorunları çözmek yerine, emekçinin sırtına ek vergiler yüklemekte, iş adamlarına ve sermayeye vergi afları düzenlemektedir. *** Ülkemizde 5,5 milyon kamu emek çisi ve emeklisini ilgilendiren 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. dönem toplu sözleşmesini Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı doğrultusunda imzalanmıştı. Hükümetin revize ettiği ikinci teklifi, Hakem Kurulu kabul etmişti. Buna göre, kamu emekçileri ve emeklisine, 2020 yılı için altışar aylık dilimlerde yüzde 4+4 ve 2021 yılı için yüzde 3+3 ücret oranlı zam uygun görmüştü. Hakem Kurulu bu kararıyla, göstermelik de olsa hakemlik görüntüsü vermeye dahi çalışmamıştı. Hükümetin teklifini; noktasına ve virgülüne kadar kabul etmişti.

*** Memur ve memur emeklisi maaşlarını belirleyen yılın ikinci yarısındaki enflasyon oranı yüzde 5,75 olarak açıklanmıştı. Yüzde 4 sözde toplu sözleşme zammına ek olarak memurlar ve emekliler 1,75 oranında enflasyon farkı dahil olmak üzere yüzde 5,75 oranında zam aldılar ancak zam oranları yüzde 5,75 ile yıllık gıda enflasyonu oranının çok altında kalmıştır. Milyonlarca kamu ve memur emeklisi 4. Dönem Sözde Toplu Sözleşme ile maaşlarda yapılan sefalet oranlı artışların mağduru olmuştur. Geçen yıl yapılan toplu sözleşme sürecinde kamu emekçileri ve emekliler için belirlenen zam oranları bugün doların, altının günlük yükselişiyle erimiştir. Kamu emekçilerinin yıllardır başta enflasyon olmak üzere hükümetin ekonomik hedefleri temel alınarak konfederasyon ile kol kola imzalanan satış sözleşmelerinin, enflasyon farkının ve zam oranlarının altında yoksullaştırılmıştır. Kamu emekçileri ve işçiler; çizilen tozpembe tablolara, başta işsizlik ve enflasyon olmak üzere takla attırılan resmi verilere inanmamaktadır. Kamu emekçileri, korona virüsü ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe, gelen zamlarla maaşlarının eridiğinin farkındadırlar. Son bir yıl içinde doğalgaz yüzde 34, elektriğe ise yüzde 40 zam yapılmıştır. Yurttaşların en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı yüzde 20 zamlanmıştır. Ülke ekonomisi ciddi oranda küçülmekte, işsizlik, enflasyon, yoksulluk ve diğer ekonomik ve toplumsal sorunlar artmaktadır. Milyonlarca kamu emekçisi, asgari ücretle çalışan ve emekliler için ekonomik koşullar ve gidişat hiç de iç açı değildir. Siyasi iktidar ekonomik verilerle ilgili hedeflerinin birçoğunun revize ederken, maaş zamlarının aynı kalması milyonlarca kamu emekçisi ve emeklileri mağdur etmeye devam etmektedir. Ülkemizde esnafın, işsizin, çalışanın, emeklinin ve memurun feryadına acilen çözüm bulunmalıdır. Emeğiyle geçinenlerin omuzlarına yıkılan vergi yükünün hafifletilmesini, gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, uluslararası sözleşmelerle, sendikal hak ve özgürlüklerin ve gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini istiyoruz. Sermayenin ve patronların yüzünü güldürmekten vazgeçilmelidir. Acilen kamu kaynaklarının kamu emekçilerinin ve emekçilerin ücretlerini artırmaya, tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerini 3600'e çıkarmaya davet ediyorum. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet BALIK