Yönetime iş düşüyor

Süper Lig'in 16. Hafta karşılaşmasının ardından Antalyaspor'a bir şeyler oldu.

Üst üste gelen puan kayıpları ile bir anda kendimizi düşme hattının içerisinde bulduk.

Biz puan kaybederken, altımızda bulunan takımların kazanmaları ise işin tuzu biberi haline geldi.

Trabzonspor maçının ardından Kasımpaşa, Göztepe, Rize ve Antep maçlarından galibiyet alamamak, Antalyaspor'u büyük bir krizin içine sürükledi.

Ligde 23. Haftayı geride bıraktık ve önümüzde oynanacak olan 15 maç bulunuyor.

Enseyi karartmaya gerek yok ancak ortaya konan oyun, isteksizlik, ruhsuzluk ne yazık ki taraftarın moralini bozmaya ve umudunu yitirmesine yetiyor.

Dün de yazdım bugün yineliyorum; Antalyaspor'da oyuncu grubu ile ilgili bir problem var.

Trabzonspor maçına kadar iyi futbol oynayan, kazanan Antalyaspor gitti, yerine takım ruhunu kaybetmiş, sahada kazanmak için hiçbir varlık sergileyemeyen oyuncu grubu geldi.

Bunun mutlaka bir açıklaması olmalıdır.

Antalyaspor yönetimi bunun cevabını en kısa sürede bulmak zorunda.

Takım içinde bir disiplin sorunu mu var?

Hocayı istemeyen oyuncular mı var?

Hocanın antrenmanda söylediklerini sahada uygulamayan oyuncular kimler?

Başkanı yada yönetimi istemeyen oyuncular mı var?

Takımdan gitmek isteyen, mutsuz olan oyuncular mı var?

Bunların hepsini tespit edecek olan Antalyaspor yönetimidir.

Bunlar tespit edilmeli ve gereken ceza verilmelidir.

Çünkü gittiğimiz yol, yol değil.

Yol yakınken önlemleri almalı ve yara kangrene dönüşmeden tedaviye başlamak zorundayız.

Yoksa iş işten geçecek.

Şehre gelince.

Antalya şehri ne yazık ki eski heyecanını kaybetmiş durumda.

Bunun en güzel örneğini de geçtiğimiz Pazar günü Antalya Stadyumu'nda gördük.

Antalyaspor'un böylesine desteğe ihtiyacı olduğu bir karşılaşmayı 5 bin kişi takip ediyorsa, oturup düşünmek gerekir.

Antalya'nın ve Antalyaspor'un öncelikle sinerjiye ihtiyacı var.

Yönetimin işi kolay değil.

Çünkü yönetim öncelikle içerdeki sorunları çözmeli sonra da kentte birlik ve beraberliği sağlamalıdır.

Bunu yapamazsak işimiz çok kolay değil…