KÜLTÜR - SANAT

Yorgun Herakles’in yolculuğu

Antalya Müzesi'nin büyülü koridorlarında, antik dünyanın mistik atmosferine götüren bir heykel: Herakles Heykeli. Mitolojiden gerçekliğe uzanan heyecan verici bir hikaye

Antalya Müzesi'nin gizemli koridorlarının derinliklerinde, zamanın dokusunu yavaşça çözen antik bir eser varlığını sürdürüyor. Adı, Herakles Heykeli. Bu büyülü heykel, sadece taşınabilir bir sanat eseri değil; aynı zamanda antik dünyanın mistik atmosferini günümüze getiren bir zaman makinesi gibidir. Herakles'in olağanüstü duruşu ve ince ayrıntıları, mitolojik bir efsanenin sınırlarını zorlayarak izleyicilerini zamanda geriye taşır. Herakles Heykeli, Antalya Müzesi'nin en değerli hazinelerinden biri olup tarihin ve mitolojinin büyülü dünyasının kapılarını ziyaretçilere açar.

Yolculuk, Amerika kıtasına uzanır. Yunan mitolojisinin kahramanlarından biri olan Herakles, Baş Tanrı Zeus ile Alkmene’nin oğludur. Yunan mitolojisinde Herakles, Roma mitolojisinde ise Hercules olarak bilinir. Herakles ismi ‘Hera’nın ünü’ manasını taşıdığı gibi ‘heros’ yani kahraman olarak da tanımlanır. Herakles'in büyüleyici figürü, Lysippos'un muhteşem Herakles Farnese heykelinin Roma Dönemi'ne ait bir replikasıdır. Orijinali bronzdan yapılmış olan bu eser, M.Ö. 330-320 yıllarında şekillenmiştir. Ancak zaman, bu sanat eserini yitirmenin acımasızlığını göstermiştir. Perge topraklarında bulunan heykelin üst yarısı, belirsiz bir tarihte Amerika'ya taşınmıştır.

Herakles evinde

Herakles, nihayet evine döndü. 1980 yılında, Prof. Dr. Jale İnan liderliğindeki bir ekip, Antalya topraklarında heykelin alt bölümünü buldu. Ancak heykelin üst kısmı, Amerika'da Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nde sergilenmeye başlanmıştı bile. Gazeteci olan Özgen Acar, Amerika'da gözlemlediği bu heykel parçalarını yakından inceledi, uzun uğraşlar ve titiz bir araştırma sürecinin ardından bunların asıl heykele ait olduklarını kanıtladı. Yorgun Herakles’i bulan Özgen Acar bu konu hakkında ‘Çoban Herkül’ü Yordu’ adlı bir kitap da yazdı. Amerikalıların itirazlarına rağmen parçalar Antalya'ya, evine geri döndü. Alt ve üst bölümler birleştirildi ve sonunda ziyaretçilerin önüne ‘Yorgun Herakles’ olarak sunuldu.

Herakles, Antalyalılar için sadece bir heykel değil, hiçbir zaman da olmadı. O, bir zaman yolculuğunun ta kendisiydi; dünü ve bugünü birleştiren büyülü bir anıt olarak dimdik duruyor. Haber/Erendiz ÖZKURT