KARDİYOLOJİ Klinik Şefi Doç.Dr. Fatih Koç, ‘Dünya Hipertansiyon Günü’ sebebiyle açıklamalarda bulundu. Koç, “Halk arasında tansiyon veya yüksek tansiyon denilen hipertansiyon vakalarının yüzde 90 ile yüzde 95'inde sebep tam olarak bilinmez. Bu tip hipertansiyona tıp dilinde esansiyel hipertansiyon veya primer (birincil) hipertansiyon denir. Geri kalan yüzde 5 veya yüzde 10'luk hipertansiyon grubunda ise, altta yatan başka bir hastalık veya hastalıklar vardır. Bu hastalıklar, dolaylı olarak hipertansiyona sebep olur. Bu tip hipertansiyona tıp dilinde sekonder (ikincil) hipertansiyon denilir. En sık ikincil sebep böbrek hastalıklarıdır” dedi.
HİPERTANSİYON NEDİR
Fatih Koç, “Hastalığın ne olduğunu öncelikle anlatmak gerekirse; damar içerisinde dolaşmakta olan kanın damar duvarına yaptığı basıncın artmasına yüksek tansiyon yani hipertansiyon denir. Tanım olarak sistolik tansiyonun 140 mmHg ve üzeri diastolik tansiyonun ise 90 mmHg ve üzeri olması olarak tanımlanır” dedi.
‘HİPERTANSİYON BELİRTİLERİ FARK EDİLMİYOR’
Hipertansiyonun belirtilerini anlamanın güç olduğunu belirten Fatih Koç, “Hipertansiyon, çoğu zaman belirti vermeden sinsice, yıllarca devam edebilir. Hatta bazen hiçbir belirti vermeyen ama yüksek risk taşıyan hipertansiyon vakalarına rastlanır. Ancak vakaların küçük bir kısmında, ilk zamanlarda belli belirsiz baş ağrısı, baş dönmesi nöbetleri, zaman zaman burun kanamaları gibi belirtiler olabilir” diye konuştu.
STRES HİPERTANSİYONA SEBEP OLUYOR
Hipertansiyonun sebepleri hakkında açıklama yapan Koç, “Obezite, aşırı alkol tüketimi, ailede hipertansiyon olması, yüksek miktarda tuz tüketimi, yaş, stres, insülin direnci, düşük potasyum-magnezyum ve kalsiyum alımı bu riski artıran sebeplerdir. Hipertansiyon sıklığının dünya geneli ile birlikte ülkemizde de artmasının altında yoğun stres, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme, giderek artan paketli ve hazır gıda tüketimi yer alıyor” dedi.
HİPERTANSİYONDA BUNLARA DİKKAT
Hipertansiyona dikkat etmek için bilgilendirme yapan Fatih Koç, “ Öncelikle her hastada tedavinin ilk ve olmazsa olmaz aşaması yaşam tarzı değişiklikleridir. İdeal vücut ağırlığının korunması veya kilo verilmesi, tuz kısıtlaması, sağlıklı beslenme, sigara ve alkol kısıtlaması, hareketli yaşam tedavinin en önemli aşamasıdır. Sonrasında hastanın yaşına, eşlik eden hastalıklarına ve hipertansiyonun evresine göre ilaç tedavisi gelmektedir. Başlanan ilacı mümkünse her gün aynı saatte düzenli almak tedaviye olumlu yanıt açısından önemlidir” ifadelerini kullandı. ÖZEL HABER/ ÇİĞDEM KORKAN
