Gizemle örülü bir hikayeye ev sahipliği yapan Antalya'nın ünlü kayak merkezi Saklıkent yolunun derinliklerinde, sessiz sedasız yükselen kızılçam ormanlarının arasında gizlenen bir hazinedir Doyran Manastırı. Anadolu'nun en az bilinen, en az fotoğraflanan en iyi korunmuş Bizans dönemi dağ manastırlarından biri.
KAYIP BİR HAZİNE
Antalya’nın batısında, 35 km uzaklıktaki Doyran beldesi, ormanın kucakladığı bir arazide yer alıyor. Bu yer, zamanın unuttuğu bir hazineye ev sahipliği yapıyor: Doyran Manastırı. Bizans manastırlarının gizemli dünyasına adım atanlar, duvarla çevrili iç avluda bir araya gelmiş yapılarla karşılaşırlar. Kilise, bu avlunun kalbinde yükselir, etrafında ise yemekhane, keşiş hücreleri, tuvaletler, erzak deposu, sarnıç ve mezar şapeli gibi binalar dizilidir.
MANASTIRIN MANZARASI
Antalya ve Akdeniz'e kuş bakışı bir göz atış, manastırın eşsiz güzellikteki kızılçam ormanları içinde konumlandığını gösteriyor. Doğa ile iç içe, zamanın izleriyle dolu bu manastır, adeta geçmişin sesini ormanın yapraklarına işliyor. Ancak manastırın tam adı belirsizdir, tarih ise örtülecek kadar derin bir sır gibi korunur.
BİLİNMEYENİN ARDINDA GİZLENEN TARİH
Manastırın taş duvarları arasında, tarihin gizemli sayfalarının izini sürmek mümkündür. Ancak manastırda yapılan birkaç yüzey araştırması dışında, bilinen kazı çalışmaları gerçekleştirilmemiş. Yapılış tarihi tam bir muamma olsa da, yüzey araştırmaları 12-13. yüzyıllara kadar işlevsel olduğunu ve bu dönemde terkedildiğini gösteriyor.
Doyran Manastırı, kaybolmuş zamanın sessiz tanığıdır. Kızılçam ormanlarının arasında saklı, duvarlarında geçmişin anılarına ait izler barındırıyor. Her bir taş, bir zamanlar keşişlerin dualarıyla, ağaçların gölgesindeki sükunetle dolup taşan huzurun bir parçasıydı. Şimdi ise, sessiz çığlıklarını rüzgarla taşıyan bu manastır, ziyaretçilerine geçmişin sırlarını aralamaya davet ediyor.
Doyran Manastırı, Antalya'nın doğal güzelliklerinin arasında unutulmuş bir mirası temsil ediyor. Tarihin katmanları arasında kaybolmuş olsa da, bu gizemli yapı, her bir taşında yaşananları anlatmaya devam ediyor. Belki de bir gün, arkeologların kazma vuruşlarıyla, Doyran Manastırı'nın taşları arasında gizlenmiş zamanın sırları gün yüzüne çıkar...
