Zammın adı bile yetti!

Asgari ücrette pazarlık masasının kurulmasına az bir zaman kaldı. Kaldı kalmasına da ücretliden fazla esnaf heyecanlandı galiba. Ki marketinde, kasabında hatta pazar yerlerinde bile etiketler değişti. Ve de fırsatçı esnaf, tüketiciye taksitli zammı yansıttı. Yani asgari ücret zammının adı bile yetti. Farkındasınız değil mi? Hani adına ‘tetikleyici zam' dediğimiz motorine de zam geldi geliyor. Ocak ayında da doğalgaza zam gelir, ardından bellediğimiz replik ‘iğneden ipliğe zam’. Yani maaş zammı, zammı da getirdi.

***

Bundan sonrası başlar sokağın savaşı! Zaten vatandaş sosyal varlık olduğunu çoktan unuttu. Bellediği, aş, iş ve akşam eve ekmek götürebilmek. Eh, bunun faturası, kirası, sağlık harcaması, gıda giderleri gibi zorunlu harcamalar da var. Gerisi mi dediniz; onlar sağlığa zararlı! Alın işte, yeni asgari ücret ile belirlenecek olan gelirler, bir işsizlik maaşı, iki kıdem tazminatı, üç dahası.

***

Acaba diyoruz, asgari ücret enflasyon tahminine göre mi artar? Çalışma Bakanı, “Herkesin mutabık kaldığı bir turda uzlaşılacağını umut ediyorum” diyor da kime ve neye göre uzlaşı! Bundan sonraki mücadele ise enflasyonu düşürmekmiş. Birkaç gün sonra TÜİK konuşur ve Kasım ayı enflasyonunu açıklar az kaldı. Bekliyoruz, nasıl olsa hep beklemiyor muyuz? Sosyal devlet anlayışı ile yüksek enflasyonun çalışanlar üzerindeki yansımasını engellemek adına asgari ücrete yapılması beklenen zam, vatandaşın tartışılmaz gündem maddesi. De, iddia edilene göre, rakam 23 bin lira olacakmış, bakalım emekli maaşlarına ne kadar zam gelecek? Hani deniyordu ya, “Emeklilerin çok azı 12 bin 500 lira maaş alıyor”. “Yanıt yok” diyerek cümleye nokta kayalım!

***

2025 yılı asgari ücreti, işçiyi de işvereni de memnun edecekmiş ve çalışan enflasyona ezdirilmeyecekmiş ya. Peki artan vergiler, daha şimdiden gelen zamlar, gıda ürünlerinin üzerindeki fahiş etiketler, rakamı söylemeye gerek yok nasıl olsa benim bildiğimi sen, senin bildiğini ben biliyorum. Dahası doğalgaza zam, motorine zam, elektrik faturası deseniz cayır cayır. Vergi dilimleri de genişliyor mu dersiniz? O zaman, asgari ücretliden kesilen gelir vergisi, maaşları buharlaştırır mı? Yemin olsun ücretlinin DNA'sı bozulur. Maalesef ihmal ettiklerimiz özlemlerimiz oldu da ama fakat ülkemizin gerçeği de bu öyle değil mi? Asgari ücretlisi, emeklisi, memuru, çalışanı, çalışmayanı artan vergi yükünün ve de saltanatını ilan edip zamanlı zamansız gelen zamların altından nasıl kalkar? Kambur kambur üstüne. Galiba tam da mesele bu amma velakin mesele mesele yapılmıyor gibi, tedirginiz fazlasıyla. Hoşça kalın.