İş hayatında bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik cihazların sıkça kullanımı ile aşırı stres gibi faktörler, özellikle el bölgesinde görülen sağlık problemiyle ciltte lekelenme ve aşırı terleme sorunlarına yol açabiliyor. Teknolojik aletlerin kullanımına bağlı olarak, el bölgesinde görülen sağlık sorunları arasında; tenisçi dirseği, başparmak sendromu, kapral tünel, tetik parmak ve parmak sıkışmaları gibi el cerrahisini kapsayan hastalıklar öne çıkıyor

Aşırı stresle birlikte yaşanan, özgüven kaybına da neden olan, koltuk altı, avuç içi ve ayak bölgelerinde görülen aşırı terleme ile migren ve diş sıkma sorunlarına, botoks ile basit ve hızlı bir şekilde çözüm sunabiliyoruz.

Özellikle çok fazla bilgisayar ve mause kullanımına bağlı olarak görülen karpal tünel ve tetik parmak sorunlarının parmaklarda hissizlik, gece krampları, elde güçsüzlük ve giderek artanağrılar gibi günlük hayatı etkileyen belirtilerle kendini gösteriyor. Bu sorunların tedavisinde ilk olarak ilaç, dinlendirme atelleri ve soğutma gibi yöntemler uygulanır. İlerleyen aşamalarda ise cerrahi yöntemler ile hastanın sıkıntılarına çözüm olacak operasyonları gerçekleştiriyoruz. Bu aşamaya gelinmemesi için, kişiler teknolojik cihazları kullanırken belli zaman aralıklarında ellerin dinlendirmeli ve el jimnastiği yapmalılar.

Ağırlıklı olarak el, ayak ve koltuk altı bölgelerinde kendini gösteren aşırı terleme problemi, ileri aşamalarda çalışanlarda özgüven kaybı ve tokalaşamama gibi iletişim sorunları yaratabiliyor. Bu durum çalışanların, sunum yapma ve toplantı yönetimi performansını olumsuz etkiliyor. Aşırı strese bağlı olarak yaşanan diş sıkma, çene ve dişlerde ağrıya sebep oluyor. İlerleyen aşamalarda dişte mine kaybına ve çene sorunlarına neden olarak, estetik açıdan da hoş olmayan görüntüler yaratabiliyor. Tüm bu sorunlar, botoks ile basit ve hızlı bir şekilde çözüme ulaştırılabiliyor.

Teknolojik cihazlardan yayılan dalgalar, cildin ışıltısının kaybolmasına ve lekelenmelere neden oluyor. Bu sorunları nem aşıları, PRP Uygulamaları, dermapen ve anti aging için yapılan lazer uygulamalarıyla kalıcı olarak ortadan kaldırabiliyoruz. Uygulamalar sayesinde cildin derinliklerine ulaşıp, cilt hücrelerini yeniden aktive ederek, cildin kalınlaşıp sıkılaştırılmasını sağlayabiliyoruz.

Sürekli klimaya maruz kalmak cilt kuruluğuna sebep olabiliyor. Klimanın havayı kurutucu etkisi, cildin nem kaybederek kurumasını sağlıyor. Bu durumun olumsuz etkilerini en aza indirmek için öncelikli olarak cilt temizliğine önem verilmesini, nemlendirici ve C vitamini içeren antioksidan kremlerle cildin desteklenmesini öneriyorum.

'Küçük Enerji Santralleri' olarak tanımladığımız fındık, ceviz, badem, yer fıstığı, kaju gibi hücre dostu besinler, doğru enerji kaynağı sağlayarak açlık hissinin yok edilmesi açısından çok önemli faydalar sunuyor. Çok sayıda vitamin, demir, çinko ve magnezyum gibi mineralleri içeren kabuklu yemişlerin çiğ ve kavrulmamış şekilde tüketilmesi, hücrelerin sağlıklı bir şekilde yenilenmesini, cildin parlak ve canlı olmasını da destekliyor. Gün içinde bol su tüketilmesi de sindirimi ve metabolizmayı hızlandırarak cilt kuruluğunun önüne geçiyor. Suyun limon, salatalık ve nane gibi ferahlatıcı sebzeler katılarak aromalandırılması ve bitki çayları tüketilmesi de bu süreci hızlandırıcı bir etki yaratıyor.