ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre;  Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ve eleştirilere rağmen artan bir şekilde uygulanan ÇEDES protokolüne değinen Acar,   protokolün, yerel düzeyde münferit ve yasal dayanağı olmayan gerici uygulamalara zemin hazırladığını söyleyerek, Kocaeli’ndeki bir ortaokulda yaşanan olayı örnek gösterdi.

'GERİCİLİK YÜREKLENDİRİLİYOR'

ÇEDES protokolüne değinen Acar,”Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından imzalanan ve ilerici kamuoyunun itirazlarına rağmen sistematik olarak dozu artırılan ÇEDES protokolü, yerellerde münferit ve yasal zemini olmayan gerici uygulamalara da zemin hazırlamakta, gericilik düşleri kuranları yüreklendirmektedir. Kocaeli’ndeki 30 Ağustos Ortaokulu’nda yaşanan vahim bir olay, söz konusu uygulamaların ne kadar sıradanlaştırılmaya çalışıldığının da en güncel örneklerinden biri olmuştur.30 Ağustos Ortaokulu'nda ücretli öğretmen statüsüyle görev yapan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, velilerden izin almadan ve hatta okul idaresine dahi bilgi vermeden ilkokul çocuklarının kafasına takke takmış ve okuldan çıkararak camiye götürmeye çalışmıştır” dedi.

ÇOCUKLARIN KAFASINA TAKKE

Video kaydını hatırlatan Acar, “Bir velinin fark etmesi sayesinde engellenen bu girişim, velinin sağduyulu davranması sayesinde video kaydına da alınmıştır. Video kaydında kafasına takke taktığı çocukları okuldan dışarı çıkarmaya çalışan öğretmen, “Çocukları nereye götürdüğü, velilerden izin almadan bunu hangi hakla yaptığı, okul idaresinin konudan haberdar olup olmadığına” dair sorulan sorulara, olayın kendisi kadar vahim bir cevap vermiş, adeta itirafta bulunmuştur. Velilerden izin almadığını ve okul idaresini de bu ziyaretten haberdar etmediğini söyleyen öğretmen, veliden gördüğü tepki üzerine çocukları geri okula sokmak durumunda kalmıştır. Olay üzerine Kocaeli 1 No’lu şubemiz okula giderek bilgi almış, okul müdürü ve öğretmenlerle görüşmüş ve gerekli uyarıları yapmıştır” diye konuştu.

 GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN FELAKET VURGUSU
‘Okul dışında yapılacak gezi ve etkinlikler için izin prosedürleri belli olup, bu prosedürler Milli Eğitim Temel Kanunu ve ilgili yönetmeliklerce belirlenmiştir’ diyen Acar, “ Bu prosedürleri aşıp ders saatinde çocukların keyfi olarak okul dışında herhangi bir yere götürülmesinin hem hukuki hem meşru zemini yoktur. Okullar, çocuklarımız için en güvenli yer olmak zorundadır. Tam da bu yüzden çocukları keyfi olarak ve aileleri ile okul yönetimine haber dahi vermeden okul dışına çıkarmak, onların tehlikeye açık hale gelmesine zemin hazırlamaktır. Herhangi bir kaza ya da felaketin geri dönüşü olmayacağı gibi, kamuoyunun eğitim sistemine haklı olarak duyduğu güvensizlik de artacağından, bu tip zararlı uygulamaların telafisi zor toplumsal etkileri olacaktır. MEB, öğretmenlere “mesleki eğitim adı altında” ezbere videolar izlemeyi dayatıp, ücretli ve sözleşmeli öğretmen ayıbını sürdüreceğine, tüm eğitim emekçilerin kadrolu istihdam hakkını teslim etmeli ve göreve başlattığı her eğitim emekçisini yasal prosedürler ve temel eğitim ilkeleri tarafından bilgilendirmelidir.  Kocaeli 1  Nolu Şubemizin gösterdiği laiklik refleksi, Eğitim-İş’in ülkenin hiçbir yerinde laiklik ve pedagoji karşıtı eylemlere geçit vermeyeceğinin de ispatı olmuştur. Başöğretmenin eğitim neferleri olarak, bize emanet edilen gelecek nesilleri kimsenin karanlık düşlerine feda etmeyeceğimizin bir kez daha altını çiziyoruz” dedi.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ