Ramazan Bayramı tatili için geri sayım başlarken, Ankara açıkladı 'bayram tatili 9 gün'. Karar turizmcileri memnun ederken, 9 günlük bayram tatili nedeniyle sezon da erken açılacakmış. Yani turizmde bayram heyecan başlamış. Başlamasına da, yurdum insanına bayram tatili hayal. Belki özel sektör ve kamu çalışanları, stres atmak için, bütçeye uygun tatil planlaması yapıyordur ufaktan. Ne de olsa gelen bayram. Adı da heyecanı da güzel…

***

Yılın ilk dini bayramı olan Ramazan Bayramı tatilinin 9 gün olarak açıklanması, turizmcileri ve çalışanları elbette mutlu etti. Özellikle de yoğun geçen çalışma dönemi sonrası dinlenmeyi hedefleyen çalışanlar, şimdiden bayram tatilini iple çeker olmuştur. Toplum olarak uzun tatillere alıştık ya, özellikle de çalışan kesim ve öğrenciler, bayram tatilinin uzatılmasından yana elbette. Evet, yılın ilk dini bayramını kutlamaya hazırlanıyoruz. Dini bayramların toplum kültürü açısından oldukça önemli olduğu malumumuz. Birlik ve beraberliğin arttığı kardeşlik bağlarının güçlendiği Ramazan aynın ardından başlayacak olan bayramı heyecanı, vatandaşın gündemini değiştirir mi dersiniz? Ramazan ayında huzura kavuşan(!) vatandaş, bayramda tatil rehavetine girer mi acaba?

***

Belki de bayram seyran derken, bir kesim tatil hayalleri kuruyordur ufaktan. Ehh bu ham hayaller de yavaştan olgunlaşır, vatandaşın morali yükselir, yaşam sevinci olur. İyidir hayal kurmak. Ne kadarı gerçekleşir veya gerçekleşmez ama hayata tutunmanın bir yolu da hayal kurmaktan geçmiyor mu? O halde hayal kurarken niye tasarruf edelim ki?

***

Biz yine lafı dönüp dolaştırıp emeklilere getirelim. Ve de emekli, Nisan ayında çifte bayram yaşayacakmış diyelim. Yapılan açıklamalara bakacak olursak milyonlarca emekli, maaşlarıyla birlikte 3 bin TL ikramiye ödemesini Nisan ayında alacakmış. Çifte ödeme yapılırsa, emekli de çifte bayram yapar mı dersiniz? Ama siz siz olun yine de emekliye ‘nasılsın?’ diye sormayın alacağınız yanıt ‘emekliyiz işte’ olur bilesiniz.

***

Aslında bayramın adı bile güzel değil mi? Bir başka mutluluk ve heyecan veriyor insana. Ne bileyim ben en azından dost, ahbap bir araya gelip, iki çift sohbet eder diye düşünüyorum. Ama gel gör ki, bayramların da tadı tuzu kalmadı galiba. Geçmişe özlem duyarak geleceği düşlüyoruz gibi. Oysa eski bayramlar, eskide kaldı. Ne diyordu Mevlana ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni kelimeler söylemek lazım’. Bulabilirsek söyleyeceğiz de. Bu günlük de bu kadar iyi haftalar dileğiyle...