Ekonomi. Yani işçisinin de memurunun da emeklisinin de günlük yaşamının odak noktasındaki sözcük. Ama sorarsanız kimsenin ekonomisi derli toplu değil. Dağınık. Bir türlü dengelenmeyen huysuz, inatçı, baş belası bir kavram ekonomi. Onun içeriğinde bir de enflasyon var ki, Allah muhafaza, evlerden ırak. Hani var ya, her şey üzerimize üzerimize geliyor. Neyle nasıl mücadele edeceğiz bilen var mı? Artan enflasyon, hiç durmayan zamlar ve dahi Deli Dumrul misali vergiler. Çalışanı, memuru, emeklisi ay sonunu nasıl getireceğinin hesabında kitabında. Aile bütçesi mi kaldı ki, maaş ayın yarısında eriyip gidiyor. Olmayan paranın hesabı kitabı mı olur?

* * *

Bitti mi bitmedi. Bir de üniversitelinin korkuları var. İş bulamamak falan değil geçtik onları. Üniversiteden mezun olan gençlerin korkusu, Kredi Yurtlar Kurumu. Üniversiteli bu yük altında, üniversiteden borç kamburu ile mezun oluyor. İş bulamadığı için kredi borcunu ödemekte zorlanırken, bir yandan da faiz işlemeye devam ediyor. Hayata borçla başlayan ve kredi borcunu nasıl ödeyeceğini kara kara düşünen üniversite mezunları ise, borçların yapılandırılmasını veya faizlerin silinmesini istiyor. Devlete olan borcunu ödemek için de devletten iş istiyor.

* * *

Alın işte 2020 yılı asgari ücreti belirlemek için komisyon toplandı. Pazarlıklar masada. Ay sonuna kalmaz yeni asgari ücret açıklanır. Açıklanır da ne olur? Ev kiralarına yüzde 20 zam yapılmış. Elektrik ve benzine yapılan zam nedeniyle iğneden ipliğe her şeye yüzde bilmem kaç zam gelmiş. Doğalgaza yapılan zam nedeniyle fatura bütçeyi delmiş. Vatandaşın alım gücü yerlere yapışmış, piyasada yaprak kımıldamıyor. Hele de küçük esnaf, çoğu zaman siftah bile yapamadan kepenk indiren esnaf. Durumu vahim, işyeri giderlerinin tek tek çetelesini tutmaya kalkarsa tırlatır.

* * *

Sadece vatandaşın değil, Ankara'nın da gündemi enflasyon. TÜİK, enflasyon rakamlarını açıkladı ama ekonomistlere göre enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyormuş. Yani rakamlar manipüle ediliyormuş. Söylenen böyle. De, çarşı pazar enflasyonu yüksek, gıda enflasyonu yüzde yirmi sınırında, maaş gıdaya gelen zamma yetmek bilmiyor. Vatandaş elini cebine atmaya korkuyor.

* * *

Velhasıl-ı kelam çalışanı da çalışmayanı da, esnafı da, emeklisi de isyan ediyor. İşsiz üniversiteli, kullandığı Kredi Yurtlar Kurumu'nun borcunu ödemek için 'iş istiyorum' diyor. Vatandaş insanca yaşam istiyor. Sahiden tırlatmaya az kaldı beyler!