ANTALYA; denizi, kumu, güneşi kadar tarihi ve doğal güzellikleri, kültürel yapıları, antik kentleri ve restoranlarıyla Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinin başında gelen özel bir yer. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Antalya, turizmin başkenti konumunda. Bu nedenle birbirinden ünlü restoranlarıyla adeta göz dolduruyor. Antalya’nın en önemli restoranlarından biri olan, her yıl birçok ünlü ve siyasetçiyi ağırlayan 7 Mehmet’in isminin hikâyesini biliyor musunuz? Gelin birlikte 7 Mehmet’i tanıyalım…
MEHMET AKDAĞ’IN SERÜVENİ
7 Mehmet’in kurucusu Mehmet Akdağ, 8 yaşında babasını kaybedince annesi onu Hacı Hasan adlı ustanın yanına çırak vermek zorunda kalmış. O dönemde Antalya’ya gelen Atatürk’e belediye bahçesinde yemek vermişler. Birçok bahçeyi dolaşarak topladıkları taze fasulye ancak bir porsiyon yemek yapacak kadarmış. İlkbaharın ilk ayı olmasına rağmen Büyük Kurtarıcı ’ya mahcup olmamışlar ve çok sevdiği taze fasulye yemeğini kendisine sunmuşlar.
EFSANE HİKÂYE: 7 MEHMET
Mesleğinde titiz, bir o kadar da disiplinli kişiliği olan Usta Hacı Hasan’ı bir gün misafir yemeğinde çıkan bir saç çılgına çevirir. Duruma çok sinirlenen usta, tüm elemanları hizaya çeker ve cezayı keser. Ertesi gün tüm çalışanlar, saçları ustura ile kazınmış halde lokantaya gelir. Bu cezadan nasibini ve dersini alan Mehmet’in saçları kesilince küçük yaşlarda geçirdiği trafik kazasında kalan ‘V’ harfi ortaya çıkar. Eski Türkçede yedi anlamına gelen bu işaret ustanın dikkatini çeker ve ona isminin önünden bir daha silinmeyecek olan ‘7 Mehmet’ lakabını takar. Böylece 7 Mehmet serüveni başlar.
7 MEHMET’İN İLK ADI: BELEDİYE LOKANTASI
Mehmet Akdağ, 1937 yılında Belediye’nin iş hanının yanında bir çorbacı dükkânı açmış. Buraya ‘Belediye Lokantası’ adını koymuş. Ancak bir karar çıkıp da belediyenin isim olarak kullanılması yasaklanınca Mehmet Akdağ da lokantanın ismini ‘7 Mehmet’ olarak değiştirmek zorunda kalmış. İlk zamanlar taktik olarak çarşı esnafına askı ile çorba servisi yapar. İkinci gün bu servisi kaldırır ve dükkânda müşterileri beklemeye başlar. Taktiği tutmuş ve tereyağlı çorbanın tadını alan esnaf küçücük dükkânın önünde kuyruk olur. Dört sandalye bir masa ve üç beş servis takımından oluşan bu küçük dükkânda 7 Mehmet’in çorbalarının dumanı 1940’lı yıllarda tütmeye başlar.
KUŞAKTAN KUŞAĞA 7 MEHMET
Antalya’ya gelen ilk turist kafilesine 7 Mehmet servis yapmış. Cumhuriyet Bayramı kortejlerinde 7 Mehmet, kiraladığı traktörün arkasına iki römork takar, öndeki römorkta pişen helvalar, pilavlar halka dağıtılırken arkadaki römorkta kendisi arkadaşlarıyla içki içerek geçermiş. Daha sonra Konyaaltı Sahili’ndeki yerine taşınmış. Burada 1985 yılında büyük bir yangın geçirmişler ama dükkânı yeniden inşa edip ayağa kaldırmışlar. 1997 yılından beri Atatürk Kültür Parkı içindeki şık restoranda hizmet veriyorlar. 7 Mehmet, 1988 yılında vefat ettikten sonra işletmeyi oğlu Hakkı Akdağ devralmış. Babasının el becerisini ve kaliteye düşkünlüğünü onun yanında görerek öğrenen Hakkı Akdağ, kardeşi Sadullah Bey’le beraber işletmeyi sürdürmüş. Ancak Hakkı Bey’in zamansız rahatsızlığı nedeniyle görev, gencecik oğlu Mehmet Akdağ’a düşmüş. Şu an üçüncü kuşak Mehmet Akdağ, 7 Mehmet’in işletmeciliğine devam ediyor. HABER/ÇİĞDEM KORKAN