BİRLEŞMİŞ Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından gıda kaybı ve israfının ekonomiye ve çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek, bireyler ve devletler bazında farkındalık oluşturmak amacı ile 29 Eylül ‘Küresel Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’ ilan edilmiştir. Dördüncüsü kutlanan 2023 yılında, dünya ve insanlar için israfı önlemeye her birey, kurum, ülke, hükümet, sivil toplum kuruluşlarının aktif rol alması konusunda çağrılar yapılmaktadır. ‘Küresel Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’ kapsamında açıklama yapan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ali Manavoğlu, “Ülkemizde gıda israfı ve kaybının azaltılması en hızlı çözülmesi gereken sorundur. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırlayacağı rasyonel gıda ve tarım politikaları uygulamaya alınmalıdır. Artık kaybedilecek zaman, israf edilecek gıda kalmamıştır” ifadelerini kullandı.

gıda-2

783 MİLYON İNSAN AÇ!

Gıda ve Tarım Örgütü tarafından 2023 yılında yayınlanmış ‘Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’nda dünyada 783 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği belirtilmiştir. Raporu değerlendiren Manavoğlu, “Bu raporda 3,1 milyar insanın sağlıklı beslenmediği görülmüştür. Dünya nüfusunun üçte birinin gıdaya erişiminde yaşanan sorunlar varken üretilen gıdanın yüzde 13’ü hasat sonrası ya da satış noktalarına ulaşmadan heba olmakta, bir diğer yüzde 17’si de ev tüketimi, satış yerleri ya da toplu tüketim yerlerinde boşa gitmektedir. Bu israf, tüm dünyanın problemi olmakla birlikte, yeterli beslenmenin önünde bir engel haline gelmiştir” dedi.

‘NÜFUS HIZLA ARTIYOR GIDA SORUNU BÜYÜYOR’

Dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan birinin gıda sorunu olduğunu söyleyen Manavoğlu, “2050 yılına kadar yaklaşık 10 milyara ulaşması beklenen küresel nüfusun beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli gıdanın sağlanamama endişesi var. 2050 yılında, iki milyar insanı daha beslemek için, gıda üretiminin küresel olarak yüzde 50 oranında artması gerekmektedir. Bu artışı, sadece üretim tekniklerini iyileştirerek sağlayamayacağımız açıktır. Yapılması gereken ilk iş, üretilen gıdanın kaybedilmeden tüketilmesini sağlamak olmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘GIDA İSRAFI İKLİM KRİZİNİN NEDENLERİNDEN BİRİDİR’

Dünya genelinde, önemli miktarlarda gıdanın gereksiz yere kaybedildiğini ve atıldığını söyleyen Manavoğlu, “Bu atıkların yol açtığı çevresel, ekonomik ve sosyal sorunlar oldukça önemlidir. Gıda atıklarının veya kayıplarının, iklim değişikliği üzerinde de bir etkisi bulunmaktadır. Gıda kayıpları ile birlikte, gıdaları üretmek için su, gübre, tarım ilacı, tohum, enerji, emek gibi kaynaklar da heba olmaktadır. Gıda kaybı ve gıda israfı sorunu, boyutları ve yayılma alanının genişliği açısından değerlendirildiğinde bu durumun önlenmesi için bireysel ve tüzel kişiliklerin kolektif bir şekilde iş birliği yapması gerekmektedir. İsrafı önleme girişimleri, bireysel, sivil toplum kuruluşları ve resmi olarak bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde yapıldığında etki düzeyi artacaktır” sözlerini kullandı.

İSRAFIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÖNERİLER

Çözüm önerileri de sunan Manavoğlu, “Doğru tarım ve gıda politikaları ile tüm gıda ürünleri ve yetiştirileceği bölgeler belirlenmelidir. Hasattan başlayarak lojistik, dağıtım, depolama ve üretim aşamalarında bilimin ve mühendisliğin gerekleri yapılmalı, teknoloji ve alt yapının iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Gıda sektöründe israfın önlenmesi, kayıpların azaltılması ve verimliliğin artırılması için en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm gıda işletmelerinde gıda mühendisi istihdamı sağlanmalıdır. Toplu tüketim yerlerinde ve otellerde israfın azaltılmasını sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Toplumdaki gelir adaletsizliğinin gıda israfındaki rolünü göz önünde bulundurarak adil tüketim olanaklarını yaratacak politikalar izlenmelidir. Tüketicilerin tüketim alışkanlıklarında israftan uzak durmasının sağlanması için bilinçlendirme çalışmaları planlanmalı, aksiyonlar alınmalıdır” dedi.  HABER/ÇİĞDEM KORKAN

 

Editör: Uğur Keskin