ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Türkiye Ziraatçılar Derneği Antalya Şube Başkanı Abdurrahman Özcan, yurt genelinde etkili olan don olayının Antalya’nın merkez ve yayla ilçeleri başta olmak üzere, Isparta ve Burdur’daki geniş tarım alanlarında ciddi zarara yol açtığını belirtti. Üreticilerin büyük çoğunluğunun tarım sigortası yaptırmadığını dile getiren Özcan, bunun temel sebebinin yüksek primler ve düşük kazançlar olduğunu vurgulayarak, “Yıllardır uyarıyoruz, destekler yetersiz, politikalar yanlış” dedi.

Foto (1)-318

BİLİYORLAR AMA YAPAMIYORLAR!
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) sisteminin önemine dikkat çeken Abdurrahman Özcan, üretim maliyetlerinin artmasıyla birlikte çiftçinin sigorta yaptırmaktan vazgeçtiğini söyledi. Bu durumun, don gibi felaketler karşısında üreticiyi korumasız bıraktığını belirten Özcan, ülke tarımında telafisi zor bir sürecin başladığı uyarısında bulundu. Derhal afet bölgesi ilanı çağrısında bulunan Özcan, “Üretim varsa gelecek var, çocuklarımızın güvencesi için üretimi ayakta tutmalıyız” sözleriyle çağrısını yineledi. Özcan sözlerine, “Yurdumuz genelinde yaşanan don Antalya merkez ilçelerimizin yanı sıra yayla ilçelerimiz Korkuteli, Elmalı’nın yanı sıra, komşu iller Isparta ve Burdur da üretim yapılan geniş alanlarda etkili olmuştur.Bu don hasarları, tarım sigortasının önemini bir kez göstermiştir. Birçok üretici tarım sigortasının önemini bildiği halde primlerin yüksekliğini gerekçe göstererek sigorta yaptırmaktan korkmuştur. Bu yüzden bölgemizde, sigortalanan meyve bahçesi sayısı maalesef yetersizdir. Üreticilere bunun sebebi sorulduğu zaman cevapları, kazançlarının yetersizliği ve pirimin yüksekliği olmuştur” dedi.

Foto (1)-317

ŞİMDİ ZARARI KİM KARŞILAYACAK
Başkan Özcan sözlerine, “Türkiye Ziraatçılar Derneği Antalya Şubesi olarak, yetkilileri defalarca uyardık. Uygulanan tarım politikalarının yanlışlıklarını söyledik. Verilen desteklerin yetersizliğinden söz ettik. Dünyanın en geri kalmış ülkelerinde bile tarımın pirimle desteklendiğini söyledik. Ülkemizde ise kanun ile Türkiye bütçesinin yüzde 1 tarıma ayrılır maddesini defalarca hatırlattık ve uygulamalarını istedik. Bu kanun maddesine rağmen maalesef çiftçiye yeterli destek verilmemiştir. Bugüne kadar bu kanun maddesi uygulanmamıştır. Kısa adı TARSİM olan Tarım Sigortaları Havuzu, çiftçilerimizin ürününü doğal afetlere karşı korumak için kurulmuş faydalı bir kurumdur. Kuruluşu devlet ve özel sektör işbirliğine dayanır. Amacı çiftçinin primine devlet desteği sağlayarak, yüzde 50 ye varan pirim desteği ile üreticiyi korumaktır. Fakat son yıllarda ülkemizde uygulanan ekonomik politikalar yüzünden, mazot, gübre, ilaç, tohum, fide, sulama ve işçilik ve benzeri üretim maliyetleri gibi fiyatların aşırı artışı çiftçimizin kazancını azaltmış ve bu ihtiyaçlara ulaşımı zorlaştırmıştır. Kazancı azalan çiftçilerimiz, riske girerek tarım sigortası yaptırmaktan vazgeçmiştir. Şimdi ülke genelinde meydana gelen zararı kim karşılayacak. Zaten fakirleşmiş olan üreticiler, yeniden üretim yapamayacak duruma gelmiştir. Üretimlerimiz toprağınındın kopmuş olacaktır. Ülkemiz tarımı için telafisi mümkün olmayan onarılmaz sıkıntılar yoldadır. Ülke genelinde don hasarı görmüş illerimizde derhal afet bölgesi ilan edilmelidir. Bu vesile ile tarımsal üretimin önemini bir kez daha hatırlatmak isterim. Üretim varsa huzur var. Üretim varsa gelecek var. En önemli sorun, sürdürülebilir yaşam için gıdaya ulaşımdır. Bunun yolu da, mevcut topraklarımızı koruyarak sahip çıkmak ve üretimi artırmaktır. Böylece gelecek nesillerimizi, çocuklarımızı korumuş oluruz. Geleceğin güvencesi çocuklarımızı korumak için üretim diyorum” şeklinde konuştu

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ