İsrail tüm dünyanın gözü önünde binlerce insanı katletmeye, milyonlarca insanın yaşama, barınma ve beslenme hakkını gasp etmeye devam ediyor. Türkiye’de sık sık tepki gösterilen bu duruma karşı bir eylem de Ak Parti Antalya İl Başkanlığı önünde gerçekleştirildi. Eylemde, Nazi Almanya'sının yaptığı icraatlar ve yürüttüğü faaliyetler nedeniyle dünya tarafından suçlandığının altı çizilirken, İsraillileri geçmiş dönemde mağdur eden, Nazi Almanya'sının yaptıklarının İsrail’in şu an yaptıkları ile benzer olduğuna da vurgu yapıldı.
42 BİNDEN FAZLA KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Eylemde konuşan Ak Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, “Bugün, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı insanlık dışı saldırının birinci yılında bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu vesileyle, Filistin halkının maruz kaldığı zulmü bir kez daha güçlü bir şekilde kabul etmediğimizi ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz. İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı saldırılarla Filistinli savunmasız sivilleri hedef almış, uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır. İşlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için de 7 Ekim’i bahane etmektedir. Bu noktada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim meselenin sanki sıfır noktasıymış gibi ele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim, esasında İsrail katliam ve soykırım makinesinin hız ve şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak üzere 42 binden fazla masum Filistinli, İsrail’in acımasız ve insanlık dışı saldırılarında şehit düşmüştür” dedi.
77 YILLIK İŞGAL
“Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı” diyen Başkan Çetin, “Süregiden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı! 77 yıllık bir işgal, zulüm ve katliam tarihinden bahsediyoruz. Topraklarından edilmiş; hakları ve malları gasp edilmiş; öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böyle bir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamlelerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir. Diğer taraftan, uluslararası hiçbir kurum bu insanlık dışı durumun durdurulması için yeterli çaba sarf etmemiş; insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı Batılı devletler maalesef ki, İsrail’i kınama cesareti bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplum gereken adımları atmaktan, uluslararası hukuku işletmekten son derece uzaktır. İsrail, bölgenin ortasına Batılı güçlerce bırakılmış bir bomba misali on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos kaynağı olmayı sürdürmektedir. İsrail, kurulduğu günden bu yana Batı’nın çift standardını, ikiyüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olmuştur. 7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini de göstermiştir. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddî bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır” dedi.
"NAZİ ALMANYA’SI GİBİ..."
Ak Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, “İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanya'sı gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanya'sı gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi ateşe atana kadar devam edecektir. Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz: İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir. Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz” diye konuştu.
BİRLİK ÇAĞRISI
Filistin konusunda birlik çağrısı yapan Çetin, “Türkiye olarak Filistin’in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur. Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. Konuyu insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelme riski, tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayatî olduğunu bildiğimizden, üç cepheyi güçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasî ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz. Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği “bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız” şiarını bir hatırlatma olarak görüyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.