ANTALYA'NIN Döşemealtı ilçesinde bulunan ve bölgenin ‘saklı cenneti’ olarak bilinen Ekşili Göleti, son yıllarda yaşanan kuraklık ve iklim değişikliği nedeniyle neredeyse tamamen kurudu. Göletin su seviyesindeki ciddi azalma, bölge halkını endişelendirdi.
SU SEVİYESİ KRİTİK DÜZEYDE
Antalya şehir merkezine yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alan Ekşili Göleti, doğa tutkunlarının uğrak noktalarından biri olarak kamp ve piknik alanı olarak biliniyor. Ücretsiz kamp yapma imkanı sunan bu alan, aynı zamanda mahalle sakinleri için içme suyu ve tarımsal sulama kaynağı ancak son dönemde yaşanan su seviyesindeki azalma nedeniyle göletin büyük bölümü kurudu.
Antalya genelinde yaz ve sonbahar aylarında yaşanan kuraklık, yalnızca Ekşili Göleti’ni değil, pek çok tarım alanı ve diğer su kaynaklarını da olumsuz şekilde etkiliyor. Su seviyesindeki düşüş, özellikle bölgedeki tarım üreticilerini zor duruma sokuyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KURAKLIĞI DERİNLEŞTİRİYOR
Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Yüksel Karaman, konuya ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Barajlarda ve göletlerde su seviyelerinin azalması veya tamamen kuruması, toplumun gelecekte karşılaşacağı en büyük sorunlardan birisi. Küresel iklim değişiklikleri, bu durumu daha da belirgin hale getirmiştir. Günümüzdeki ekosistemde, çevresel etkiler, kirliliğin artışı ve iklim değişiminin birleşimiyle kuraklık sorunu ortaya çıkmaktadır” dedi.
Kuraklığın temel nedeninin iklim değişikliği ve doğada bulunan göllerin kuruması olduğunu belirten Karaman, “Zamanında düşmeyen yağışların geç gelmesi, hem tarımı hem de çiftçileri zor duruma sokmaktadır. Ayrıca, gölet yapımı için kaynakların kapalı boru sistemlerine alınması ve derelerin kuruması, gölleri besleyen kaynakların kesilmesi de bu sorunun artmasına yol açmaktadır. Bugün yapılan küçük göletler, doğal göllerin yerini almaz. Doğada hiçbir şey kendiliğinden oluşmaz; her şey bir denge üzerine var olmuştur. İklim değişiminde, sıcaklık, nem, buharlaşma, basınç, yükseklik ve rüzgar gibi faktörler etkilidir. Bu etmenler göllerin varlığını sürdürebilmesi için gereklidir” diye konuştu.
‘EKOSİSTEM BOZULUYOR, AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI ŞART’
Ekosistem dengesinin bozulduğuna dikkat çeken Karaman, çevreye zarar veren unsurlar arasında ağaç kesimi ve mermer ocaklarının artışını da sıralayarak, “Doğal alanlarda iklime uygun ağaçlandırma çalışmaları yapılmalıdır. Bu, ileride çölleşmeyi engellemek için büyük önem taşımaktadır. Biz, ekosistemi bozduğumuz için bu sorunlarla karşılaşıyoruz; çevredeki ağaçların kesilmesi, mermer ocaklarının artması gibi etkenler de bu durumu pekiştirmektedir. Boş arazilerde iklime uygun ağaçlandırma çalışmaları yapılmalıdır. Bu, ileride çölleşmemek için önemlidir” ifadelerini kullandı.
Karaman, suyun idareli kullanılması gerektiğini de vurgulayarak, “Kuraklığın temel nedeni küresel iklim değişimi ve mevsimsel yağışların yetersizliği. Suyu az seven bitkilerle idareli bir şekilde kullanmak büyük önem taşımaktadır. Kuraklığın temel nedeni, küresel iklim değişimi ve mevsimlerin yetersiz yağış almasıdır. Bu gidişat, gelecekte su kaynaklarının daha da azalacağına işaret etmektedir” dedi.
