ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, Antalya Vergi Dairesi önünde düzenlenen basın açıklamasında yeni asgari ücretin çalışanların yaşam koşullarını hiçe sayan bir düzen içinde belirlendiğini ifade etti. Küçük, “Türkiye’de gelir dağılımındaki adaletsizlik ve işçilerin hak mücadelesine yönelik baskılar, toplumun büyük bir kesimini yoksulluğa mahkûm ediyor. Asgari ücretle açlık sınırının altında bir yaşam dayatılıyor” dedi.
'BU ÜCRETLE YAŞANMAZ'
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, asgari ücret rakamı ve yaşam şartlarına dikkat çekerek, “Bu asgari ücretle yaşanmaz” dedi. “Her gün daha fazla yoksullaşıyoruz” diyen Küçük sözlerine, “İşçiler, emekçiler, emekliler olarak her gün daha fazla yoksullaşıyoruz, yüksek enflasyon karşısında alım gücümüz eriyor. “Biz hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında yaşam mücadelesi verirken şirketler kasalarını dolduruyor. Türkiye, dünyada ücretlerin en düşük olduğu ve gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Gelirdeki adaletsizliğin sürekli olarak nedeni, Türkiye işçi sınıfının örgütlenme ve hak mücadelesinin sistematik olarak baskı altına alınması ve engellenmesidir. Bugün karşı karşıya kaldığımız grev yasakları da tutuklamalar da, sendikalı olan işçilerin işten çıkarılması da, hepsinin amacı aynıdır: Amaç Türkiye işçi sınıfını asgari ücrete mahkûm etmektir. Amaç hepimizi asgariye mahkûm ederek şirketlerin kar rekorlarını korumaktır. Amaç hepimizin gelirini patronların insafına bırakmaktır” şeklinde konuştu.
'ASGARİ ÜCRETTE UZLAŞI SAĞLANMADI!'
Müzakere yapılmadan asgari ücretin belirlendiğini dile getiren Başkan Küçük, “İşveren kesimi ve hükümet tarafından bir teklif sunulmadan ve müzakere yapılmadan oldubittiyle belirlenen 2025 yılında uygulanacak asgari ücret Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından net 22 bin 104, brüt ise 26 bin 5 TL olarak duyuruldu. Asgari ücret işveren kesimi ve hükümet tarafından bir teklif sunulmadan ve müzakere yapılmadan oldubittiyle belirlendi ve açıklandı. Teklif yok, göstermelik de olsa müzakere yok. Türkiye’de 1974’ten bu yana ulusal düzeyde asgari ücret açıklanıyor. Komisyon 50 yıldır ilk kez gece toplandı, üstelik işçi tarafı olmadan. Ülkemizde bu kadar önemli bir süreç, asgari ücretin tespit süreci de gayri ciddi hale geldi. İşverenlerin ve hükümetin tek taraflı kararıyla asgari ücret belirlenirken uluslararası sermaye çevrelerine verilen yüzde 30 artış sözüne kuruşu kuruşuna uyuldu” dedi. Bu asgari ücret bu ülkeyle, işçiyle, ücretliyle, dar gelirliyle dalga geçmektir, milyonları yoksulluğa değil, açlığa mahkûm etmektir. Bu ülkede yaşayan herkesin gerçek olmadığını yaşayarak bildiği TÜİK’in resmi enflasyonun bile yüzde 46 olduğu koşullarda yüzde 30’luk bir artış ile milyonlarca işçi ve ailesi enflasyona açıkça ezdirildi. Devletin toplayacağı vergi ve harçlardaki artışı belirleyen yeniden değerleme oranı yüzde 44 iken asgari ücrete bunun çok altında bir artış yapıldı. Geçtiğimiz yıl asgari ücrete 5 bin 600 lira artış yapılmış iken, yıl boyunca asgari ücretin alım gücü 7 bin 500 lira azaldı. Bu kayıp telafi edilmediği gibi asgari ücret geçen senekinden bile az, 5 bin 100 lira artırıldı” diye konuştu.