Türkiye’de yeni ali yargı yılı bugün itibariyle başladı. Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen ve 20 Temmuz'da başlayan adli tatil sona erdi. 2024-2025 adli yılı başlangıcında Antalya’nın Muratpaşa İlçesi’nde bulunan Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak meydandaki Atatürk heykeline çelenk sunan Antalya Barosu üyeleri yeni yılında açılışını da her sene olduğu gibi bu sene de meydanda yaptı.
Törende konuşan Baro Başkanı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak başladığı hitabında, “ Başta Başkomutan, zaferin mimarı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ile anarak zaferimizi kutluyorum” dedi.
Ülkeler arası savaşlara dikkat çeken Hüseyin Geçilmez, “Dün, 1 Eylül Dünya Barış Barış Günü olmasına rağmen barışın artık sadece hayali bir kavram olduğunu görüyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı, İsrail'in Filistin'de yaptığı katliam ve birçok ülkeler arası savaşın buna sebep olduğunu, bu durumun neticesi olduğunu görüyoruz” dedi.
Başkan Geçilmez, “Geçtiğimiz adli yıldan bu yana yargı daha bağımlı oldu, ekonomi daha kötü oldu, liyakatsizlik daha da arttı. Biz bunlar ile mücadelemizi bir hukuk insanı olarak sürdürmeye devam edeceğiz. Avukat olmak, hukukçu olmak her zaman mücadele etmenin ismidir. Biz mücadelemize hep devam ettik, bu bilinçle görev yaptık” diye konuştu
ADAY DEĞİLİM
Başkan Geçilmez konuşmasında önümüzdeki günlerde yapılacak seçimlerde baro başkanlığına aday olmayacağını da açıkladı. Geçilmez, “Yeni dönemde aday değilim. Bayrağı devretmenin zamanı geldi. İnsan haklarının yılmaz bekçisi olduk ve biz de bu bayrağı bizden sonraki arkadaşlarımıza devredeceğiz. Aday oldukları için, bu zorlu dönemde aday oldukları için onları ayrıca kutluyorum. Her zaman kim seçilirse seçilsin yanlarında olacağımızı da şimdiden ifade etmek istiyorum. Unutulmamalı ki kaybetmeyeceğiz” dedi.
GÜCÜMÜZÜ HUKUKTAN ALDIK
Geçilmez konuşmasında Barolar Birliği’nin açıklamsını da seslendirdi. Açıklamayı okuyan Geçilmez, “2024-2025 Adli Yılı’nı, yargı sistemimizin ve avukatlık mesleğimizin sorunlarını dile getirmek zorunda kalarak değil, yurttaşların adaletin sağlanacağına güven duyabilecekleri bir hukuk sisteminin unsurlarını hep birlikte inşa edebilmenin heyecanıyla karşılamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sosyal kurumların birinci erdemi olan adalet beklentisine cevap vermek, hepimizin sorumluluğudur. Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak bugüne kadar bir yandan mesleğimizin ağır sorunlarına çözüm aramak için mücadele ederken öte yandan insan hakkı ihlallerine karşı onurlu yaşam hakkından, olağanüstü mahkemelere karşı bağımsız mahkemelerden, keyfiliğe karşı liyakatten, cezasızlığa karşı kanun önünde eşitlikten, darbe ve darbe girişimlerine karşı demokrasiden, şiddete karşı mağdurdan, baskı ve engellemelere karşı özgürlükten yana olduk. Demokrasinin en önemli unsuru olarak seçmenin iradesine saygı duyulmasını, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, anayasal düzenin de bir gereği olarak AYM kararlarına uygun hareket edilmesini savunduk. Nereden geldiğine bakmaksızın her türlü terör eyleminin ve insanlığa karşı işlenen tüm suçların karşısında yer alırken gücümüzü hukuktan aldık. Hiçbir mağdurun kimliğini sorgulamadık ve adalet arayan her yurttaşımızın ve gerektiğinde uluslarası arenada mazlum halkların sesi olduk. Ortak dilimiz olan hukuk sayesinde evrensel değerlere aynı hassasiyetle, bölünmeden, parçalanmadan sahip çıktık” dedi.
ADALETE OLAN GÜVEN DUYGUSU ARTMALI
‘Hukuk, adalete yönelmiş bir toplumsal yaşama düzenidir; dolayısıyla talebimiz, topyekûn adalettir’ diyen Geçilmez, “Bunu sağlamanın ödülü ise toplumda adalete olan güven duygusunun artması, yurttaşlık bilincinin yerleşmesi, suçun azalması, toplumsal barışın ve refahın yükselmesidir. Adaletin sağlanması için adil yargılanma, adil yargılanma içinse bağımsız yargı ve etkili kullanılabilecek bir savunma hakkı şarttır. Savunma ayağı eksik veya güçsüz bırakılarak adalet tesis edilemez. Savunma hakkının temsilcisi olan avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yurttaşların adalet talebine karşılık verebilmek mümkün değildir. Yargı sistemimizin sorunları karşısında, yeni adli yılda da, yurttaşların adil yargılanma hakkının bir parçası olarak mesleğimizin sorunlarının çözümü için mücadele ederken, adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzeni olarak hukuku, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Tören toplu fotoğraf çekiminin ardından son erdi.