Bartın, birçok medeniyete ev sahipliği yapan, stratejik bir konumda parlayan bir inci. M.Ö. 14’üncü yüzyılda Gaskalar, bu bereketli topraklara ayak bastı, ardından M.Ö. 13’üncü yüzyılda Hititler burada hüküm sürmeye başladı. Zamanla Bitinyalılar ve Paflagonyalılar gibi güçlü topluluklar da buraya yerleşerek sınırlarını Parthenios’a kadar genişletti. Bartın, bu iki egemenliğin kesişim noktasında bulunuyordu. M.Ö. 12’nci yüzyıl sonlarında Frigler, Bartın’ı ele geçirdi. Ardından, Fenikeliler Amasra, Ereğli ve Sinop’ta koloniler kurarak denizlerin hâkimi olmaya çalıştı fakat M.Ö. 9’uncu yüzyılda Akdeniz’deki güç dengeleri altüst olunca, Fenikeliler ve Karyalılar burayı terk ettiler. Bartın, M.Ö. 7’nci yüzyılda Kimmerlerin, M.Ö. 6’ncı yüzyılda ise Lidyalıların yönetimi altına girdi. 547 yılında Persler, bu topraklarda söz sahibi oldu ve 216 yıl boyunca Karadeniz Kolonileriyle dostluk içinde yaşamaya devam etti.

Bartin 1920

M.Ö. 334 yılında, Makedonya Kralı İskender, Perslerin saltanatına son vererek Bartın’a hâkim oldu. Yönetimi General Eumenes’e devretti. Amasra ise Kraliçe Amastris’in yönetimi altına girerek yeniden bir yükseliş dönemine girdi. M.Ö. 12’nci yüzyıldan beri Sesamos olarak bilinen bu kent, 16 yıl süren Amastris dönemi boyunca önemli bir merkez haline geldi. Ancak, M.Ö. 286’da kraliçe, oğulları tarafından denizdeki bir tuzakla öldürülünce Bartın yeniden Eumenes’in yönetimine geçti. Zaman içinde Bartın ve çevresi savaşlar sonucunda M.Ö. 279 yılında Pontus Krallığı’nın egemenliğine girdi. M.Ö. 70’te Roma İmparatorluğu, Pontus Krallığı’nın hâkimiyetine son vererek bu toprakları ele geçirdi. Roma döneminde Bartın, Bitinya-Pontus eyaletinin bir parçası olarak önemli bir yerleşim haline geldi. M.S. 395 yılına kadar Roma’nın, ardından da Bizans’ın hâkimiyetinde kalmaya devam etti.

Bartin 1933 6613

Ancak Bartın, birçok akının hedefi oldu. M.Ö. 390 yıllarında Hazar hükümdarı Sahip Han komutasındaki Peçenek ve Kumanlar, M.S. 798’de Abdülmelik liderliğindeki Müslüman Araplar, ardından Selçuklular ve Ruslar bu topraklara akın ettiler. Türklerin bu topraklara ilgisi 1084’te başladı. Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in komutanlarından Emir Karatigin, Sinop’tan başlayarak Bartın’a kadar uzanan bir Türk Emirliği kurdu. 1096’da başlayan Haçlı Seferleri, Türkler için büyük zorluklar getirdi. Bu savaşlar, Bartın’ı tekrar Bizans’ın ellerine bıraktı. 11’inci yüzyılın sonlarında Bartın, Anadolu Selçukluları’nın eline geçti ve 200 yıl boyunca onların yönetiminde kalmaya devam etti. Sonra, 1326’da Candaroğulları Beyliği’nin, 1392’de ise Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına katıldı. 1920 yılında Zonguldak Mutasarrıflığı’na bağlanan Bartın, 1924’te Zonguldak ilinin bir ilçesi haline geldi ve nihayet 1991’de il statüsüne kavuştu.

PEKİ, BARTIN İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Bartın, adını kenarında kurulduğu Bartın Çayı'nın antik çağdaki ismi olan Parthenios’tan alıyor. Bu kadim şehir, tarihi Paphlagonia kentlerinden Sesamos (Amasra), Kromna (Kurucaşile) ve Erythinoi (Çakraz) gibi önemli yerleşimleri sınırları içinde barındırıyor. Romalılar döneminde Bartın Çayı'na Parthenius, bu çayın kıyısında kurulan şehre ise Parthenia adı verildi. Zamanla bu isim, Bartın’a dönüştü ve şehir bugünkü kimliğini kazandı. Bartın, tarih boyunca adını ve kültürünü derin köklerinden alarak bugüne taşımaya devam ediyor.

Ulus Ulasim Tarihi 9

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK