Antalya'nın sokaklarında dolaşırken, tatlı bir nostaljiyle karşılaşabilirsiniz ya da yolunuzu bilerek buraya çevirebilirsiniz. Şehrin gastronomi mirasına unutulmaz bir iz bırakan, sokakları saran o eşsiz lezzetin hikayesi çıkar karşınıza: Tahinli piyazın mucidi, Piyazcı Sami...
KÖKLERİN DERİN İZLERİ
Hikayenin kökleri, 1933 yılına, Antalya'nın tarih kokan sokaklarına uzanır. O zamanlarda, Müsli Mustafa lakaplı Mustafa Anaç, bir dükkanda piyaz serüvenine ilk adımını atmış. Ancak gerçek değişim, oğlu Sami Anaç'la birlikte gelmiş. Baba oğul, işletmeyi bir lokantaya dönüştürerek, piyazın adını duyuran isim olmayı başarmışlar.
PİYAZCI SAMİ'NİN YOLCULUĞU
Sami Anaç'ın önderliğindeki değişimle birlikte, Piyazcı Sami ismi Antalya sokaklarında yankılanmaya başladı. İlk dükkandan sonra, Hükümet Konağı karşısında açılan yeni mekanıyla, lezzet yolculuğuna devam ettiler ve o dükkan, yıllar boyunca bir lezzet merkezi haline geldi.
KUŞAKTAN KUŞAĞA: AİLE GELENEĞİ
Ancak her şeyin olduğu gibi, lezzetin de bir devri vardı. Piyazcı Sami'nin erken vefatıyla birlikte, işletmeyi devralan oğulları Ahmet ve Recep Anaç, aile geleneğini sürdürmek için el ele verdi. Ahmet Anaç'ın bugün hala devam eden dükkanıyla birlikte, Recep Anaç ise üniversite eğitimini tamamladıktan sonra öğretmenlikten ziyade piyazcılığı tercih etti.
BİR LEZZET MİRASI
Bugün, Antalya sokaklarında dolaşırken, Piyazcı Sami'nin izlerini hala görebilirsiniz. Üçüncü kuşak olarak Recep Anaç'ın yönetiminde, bu mekan hala Antalya'nın gurur duyduğu bir lezzet noktası olarak neredeyse 100 yıldır, Antalya piyazının mucidi olarak bilinerek varlığını sürdürüyor.
Piyazcı Sami'nin hikayesi; bir lezzetin, bir ailenin ve bir şehrin lezzet yolculuğunun hikayesi. Antalya sokakları, hala o eski tatları arayanlara, bir zamanlar başlayan bu lezzet rüyasını sunmaya devam ediyor.