Önce depremlerle sarsıldık, daha sonra şehit haberleri geldi, ardından çığ felaketi ve pistten çıkan uçak! Ülkemizde son günlerde felaket haberlerinin ardı kesilmiyor. Depremde can verenlere, şehitlere, çığ felaketinde ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralarımızı el birliği ile sarma zamanıdır. Birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzü korumaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz.

***

Yunanvekil Ioannis Lagos'un Avrupa Parlamentosu'nda Türk bayrağını yırtması büyük bir saçmalık. Lagos, birazcık tarih bilgisine sahip olsaydı böyle bir girişimde bulunabilir miydi? Atalarının İzmir'den ayrıldıktan sonra Mustafa Kemal Atatürk'e saygı dolu sözler sarf ettiklerini hiç mi okumamış, duymamıştı? Bir kez de ben hatırlatayım o zaman.

9 Eylül 1922'de İzmir'in Yunan işgalinden kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal Atatürk İzmir'e gelir. Bugünkü Karşıyaka Evlendirme Dairesi'nin karşısındaki köşkte kalacaktır. O köşk de bugün bir apartmandır. Büyük bir kalabalık eşliğinde köşke geldiğinde yerde boylu boyunca uzanan bir Yunan bayrağı görür. Mermer merdivenlere serilmiş kocaman bir Yunan Bayrağı. Karşıyakalılar, İzmirliler bağırmaktadır:

-Geçiniz.

Atatürk şaşkındır, sorar;

-Nedir bu?

Birileri anlatır;

-Yunan Kralı köşke girerken yere serilen Türk bayrağını çiğnemişti, Paşam! Siz de geçiniz lütfen!

Atatürk hiddetlenir, kaşlarını çatar ve o tarihi konuşmasını yapar:

-O hata etmiş. Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez, lütfen kaldırınız!

***

Çok sorunlu bir coğrafyada yaşıyoruz. Dosttan çok düşmanımız var. Bu coğrafyada emperyalist güçlerin etnik, mezhepsel ve din kışkırtıcılığı yaparak ekonomik kazanımlar sağlamak peşinde olduğunu biliyoruz. Bu yeni değil yüzyıllardır böyle. Sömürgecilik, yayılmacılık bitmiyor. Soğukkanlılığımızı kaybetmeden, akılcı politikalarla ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh parolası doğrultusunda, birlik, beraberlik ve bütünlük içinde olmalıyız.