BONGO Art Project ve Hadi İşaret iş birliğiyle sağır ve işitme engelli bireyler için Türkiye’nin ilk erişilebilir müzesi Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde hayata geçiyor.  Biz de müzedeyiz mottosuyla yola çıkan girişimciler, Cumhuriyet dönemi sanat eserlerini işaret dili ile anlattıkları projelerini Cumhuriyet’in 100. yılına ithaf ediyor.

‘MÜZELERDE ENGELLİLERİN DİLİ YOK’

Türkiye’deki 3,5 milyon sağır ve işitme engelli birey, Türk İşaret Dili’nde sanat, teknoloji, bilim, tabiat gibi tematik alanlarda sözcükler olmadığı için müzelerden yararlanamıyor. Müzelerin oldukça önemli eğitim alanları olduğuna inanan ve bu eğitimden sağır ve işitme engelli bireylerin de yararlanabilmesini amaçlayan Bongo Art Project kurucusu Çiğdem Aslantaş ve Hadi İşaret Kurucusu Sibel Şengün öncülüğünde bir araya geliyor.

Çiğdem Aslantaş ve Sibel Şengün süreç hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Müzelerde engellilerin dili olmadığını belirten Aslantaş ve Şengün, ilk olarak Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nden, küratörlerce belirlenen Cumhuriyet dönemi 50 önemli sanat eserini seçtiklerini söyledi. Eserlerin anlatım metinlerinin işaret dili editörleri ve sanat tarihi uzmanları tarafından sadeleştirilmesi ile başlayan süreci anlatan Aslantaş ve Şengün, bu eserleri ifade etmek için Türk İşaret Dili’nde ihtiyaç duyulan 230 işaret dili sanat terimini belirlemekle devam ettiklerini söyledi.

 AB DESTEKLİ PROJE

Dil bariyerini aşabilmek adına ‘İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü’ projesini 6 ay süresince devam ettirdiklerini belirten Şengün, “Akademik bir çalışma çerçevesinde, 4 işaret dili editörü, 2 sağır sanatçı, 2 işaret dili tercümanı ve 2 sanat tarihi uzmanı ile öncelikli olarak sanat sözlüğünü tamamladık. Akabinde ise oluşturulan terimler yardımı ile 50 eserin işaret dili çevirilerini yaptık. Tüm süreç Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Düşün Programı desteği ile tamamlanıyor” dedi.

‘SANAT MÜZELERİNİ TAMİMİYLE ERİŞİLEBİLİR KILMAYI HEDEFLİYORUZ’

Aslantaş, sürece 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ndaki ilk paylaşımları ile duyurarak başladıklarını, 10 Mayıs Engelliler Günü’nde İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü’nü sosyal medya hesaplarından herkesin erişimine açarak devam edeceklerini belirtti.

Aslantaş, “Sanat sözlüğündeki kelimelerle projeye başladık. Öncelikli olarak Ankara Resim ve Heykel Müzesi’ndeki eserleri anlattık. Akabinde Türkiye’deki tüm sanat müzelerini anlatarak erişilebilirlik sınırlarını genişletmeyi planlıyoruz. Farklı sanat müzelerini anlatabilmek için müze sanat sözlüğünü genişletmeyi, sonrasında ise sanat müzelerini tamimiyle erişilebilir kılmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. 

ENGELLİLER FİZİKSEL OLARAK DA MÜZEDE OLACAK! 

Dijital olarak erişilebilirliği sağlamalarının yanı sıra, fiziksel olarak da müze erişilebilirliği üzerine çalışmaya devam ettiklerini ifade eden Sibel Şengün, ilk etapta 10 bin işitme engelli ve sağır bireylere ulaşmayı hedefliyoruz. Herkesin erişebildiği müzeler amacıyla başlattığımız projemizin ilk adımı olan Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin domino etkisi yaratmasını ve diğer müzelerin de kapsayıcı bir yaklaşımla işitme engelli ve sağır bireyler için erişilebilir hale getirilmesi en büyük isteğimizdir” dedi.

‘ENGELLİ BİREYLER SANATLA BAĞ KURSUN’

Müzelerin; bilim, sanat, tarih ve tabiatın canlı kanıtları, yaşayan eğitim ve deneyim alanları olduğunu ve tüm insanların bu bilgilere eşit koşullarda ulaşabilmesi gerektiğini vurgulayan Çiğdem Aslantaş, şunları söyledi: “Müzelere erişim temel bir haktır. Buna rağmen Türkiye’de ve dünyada müzelerin büyük çoğunluğu, erişilebilirlik kurgusu yapılmadan tasarlanıyor. Bu ise engelli bireylerin, beraberinde sağlıklı bireylerin de müzelerden nitelikli şekilde yararlanmasına engel oluyor. İçinde bulundukları coğrafyaya, tarihe, bilime ve sanata erişemeyen işitme engelli ve sağır bireyler, bu engel sebebiyle kendi kökleri ve kökenleriyle bağ kuramıyor. Bu nedenle ‘İşaret Dili Müze Sözlükleri’ projesini hayata geçirerek, sağır ve işitme engelli bireylerin sanatla bağ kurmalarının ilk adımını atıyoruz.” ÖZEL HABER/ ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin