TARIMSAL Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik Taslağına dair açıklamalarda bulunan SOL Parti Antalya İl Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Yıldırım, söz konusu teklifin sermaye yanlısı olduğunu iddia etti. Yıldırım, “Mart ayında TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen ve ardından meclis oylamasına sunularak kabul edilen “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni tarımsal üretim planlaması adı altında sömürü teklifi olarak nitelemiş, itirazımızı dile getirmiştik. Kabul edilen teklif ile yasalaşan tarımsal üretimin izne tabi tutulması, cezai yaptırımlar ve sözleşmeli üretim dayatması gibi adımların çiftçiler için mutlak sömürü anlamı taşıdığını ve tamamen sermaye yanlısı olduğunu ifade etmiştik. Bu tasarının bir uzantısı olarak geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanarak görüşe açılan ‘Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik Taslağı’ eleştiri ve endişelerimizin haklılığını açık şekilde ortaya koyuyor” dedi.

foto (2)-4

Yıldırım, çiftçi ve köylü göz ardı edilirken tarımsal ürettimin kapitalizmin ve emperyalizmin bürokratik ve teknokratik alanına hapsedildiğini söyledi. Yıldırım açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Hangi ürünün, ne kadar üretileceğine kimlerin hangi kıstaslar doğrultusunda karar vereceğini tarif eden yönetmelik taslağında onlarca aktörden söz edilirken çiftçi ve köylü göz ardı edilmiştir. Tarımsal üretimin tarihsel bilgi birikiminin taşıyıcısı, toprağı, tohumu, mevsimsel değişiklikleri en iyi bilen üreticiler bu taslak ile üretim izni için başvurusu/ kaydı alınan, kararlar tebliğ edilen edilgen bir pozisyona sıkıştırılmaktadır” ifadelerini kullandı.

'ÜRETİCİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR'
‘Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu’nun özel sektör temsilcileri, bürokratlar ve uzmanlar gibi aktörlerden oluştuğunu ifade eden Yıldırım, bu durumda ürün deseninin şirketlerin isteği doğrultusunda belirleneceğini söyledi. Yıldırım, “Taslak bu anlamda planlama adı altında üreticiyi görmezden geldiği gibi tarımsal üretimi, toprak, su, tohum ve topoğrafya verisinden itibaren tamamen kapitalizmin ve emperyalizmin bürokratik ve teknokratik alanına hapsetmektedir. Gıdanın üretim, yönetim ve denetimini piyasalara ve onların bürokratlarına emanet ederek üreticinin ve halkın haklarını gasp eden bu sömürü düzenini reddediyoruz. SOL Parti olarak tüm kamuoyunu bu taslağı reddetmeye; üreticinin iradesine sahip çıkmaya; eşitlikçi ve demokratik bir gıda sistemini yaratabilmek adına anti-kapitalist ve anti-emperyalist bir perspektifle halkın gıda sistemi olan gıda egemenliği hedefi için mücadeleye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. HABER/GAZİ KARATAŞ

Editör: Uğur Keskin