Türkiye’de günlük değişen ekonomik değerler herkesi zor durumda bırakmaya devam ediyor. Özellikle artan enflasyona rağmen döviz kurunun sabit kalması ihracat yapan iş dünyasının rekabet etme imkanlarını oldukça kısıtladı. Zira Türkiye’deki enflasyon sebebiyle artan maliyetleri ülke dışına sattığı ürüne de yansıtmak zorunda kalan ihracatçı, döviz kurunun sabit olması nedeniyle sattığı ürünün birim fiyatında da artış yapmak zorunda kalıyor. Diğer ülkelerdeki enflasyon da Türkiye’deki kadar yüksek olmayınca Türk ihracatçı daha ucuz satış yapan yabancı ihracatçının arkasında kalıyor ve rekabet edemiyor.
Söz konusu durum hizmet ihraç eden turizm için de geçerli. Türkiye’de hizmet veren bir turizm tesisinin giderleri enflasyon sebebiyle adeta uçtu. Eğer dolar kuru baskılanmamış olsaydı, işletmeler döviz cinsinden fiyatlarına zam yapmayacak bu da diğer ülkeler ile aynı fiyatlara satılan hizmeti daha cazip kılacaktı. Ancak enflasyonun artıp dövizin sabit kalması sonrasında turizmci fiyatlara döviz cinsiden de zam yapmak zorunda kalınca yurt dışından gelen turist başka adreslere yöneldi.
TÜRKLER İÇİN UFAK DA OLSA AVANTAJ
Konu ile alakalı konuşan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Batı Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Eski Başkanı ve Antalya Spor Turizm Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Rıza Perçin, ”Enflasyonist ortama rağmen Türkiye'de otellere girişler çok azalmadı. Bunda dövizin olması gerekenden daha düşük olmasının ciddi payı var. Zira döviz düşük olduğunda iç turizme olumlu bir yansıması oluyor. Şu anda Türkiye’de döviz kurları enflasyondan daha düşük oranda artış gösteriyor. Bu da Türk turizmci için avantaj sağlıyor. Türk vatandaşı yurtdışında daha yüksek fiyata mal edeceği tatili dövizin baskılanmasından dolayı Türkiye’de daha ucuza mal ediyor. Çünkü Türk turizm işletmeleri dünya piyasası ile rekabet edebilmek için fiyatlarını düşük tutmak zorunda kalıyor. Bunun yanında Türk vatandaşı değeri sabit kalan döviz yerine değeri düşen TL’yi harcamak istiyor. Bu sebeple Türk turist de yurt içinde kalıyor” dedi.
TURİSTİ KAYBEDECEĞİZ
Dövizin enflasyondan düşük seyretmesinin yurt dışından gelen turistler ittiğini örnekler anlatan başkan Perçin, “ Dövizin düşük seyretmesi iç turizmine yararken dış turizmi de baltalıyor. Zira, yurt içindeki maliyetler geçtiğimiz seneye göre artınca otellerimizin döviz cinsinden de oda veya hizmet fiyatları da artış gösteriyor. Örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz sene 50 dolar olan oda maliyeti bu seneki enflasyon sebebiyle artan giderlerden ötürü 60 dolara çıkmak zorunda kalıyor. Ancak yurt dışındaki turizm ülkelerinde enflasyon bizim kadar yüksek seyretmediği için geçen sene 50 dolar olan ücret bu sene de yaklaşık 50 dolar oluyor. Hal böyle olunca yurt dışından ülkemize gelen turisti kaybetme risk ile karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.
REKABET EDEMİYORUZ
Dövizin düşük seyretmesinden dolayı yurt dışındaki rakipleri ile rekabet edemediklerini bunun da müşteri kaybını beraberinde getirdiğini ifade eden Başkan Rıza Perçin, “Ülkemizde enflasyonun artışı kadar dövizin artış göstermesi gerekiyor. Bu bütün ülkelerde böyledir. Ülkenin parası değer kaybettikçe döviz kuru artar. Bizim paramız maalesef değer kaybediyor buna rağmen döviz kuru çeşitli etkiler ile sabit bırakılıyor. Bu durumda turizmci döviz bazında fiyatlarına zam yapıyor. Bu da diğer ülkelerden daha pahalı fiyatlar anlamına geliyor. Hal böyle olunca yabancı turist ülkemize gelmiyor. Bu da pazar payımızı düşürüyor. Diğer ülkeler ile rekabet şansımızı ortadan kaldırıyor” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.