EĞİTİM ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Cumhuriyet Bayramı’nın 100’üncü yılı olması sebebiyle bir araya gelerek Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Çelenk sunumu sonrası açıklama yapan Eğitim–İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Bugün, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün nitelemesiyle ‘en büyük bayramımızdır!’.  Aydınlanmanın ve çağdaşlaşmanın simgesi Cumhuriyetimiz 100 yaşında! Kutlu olsun!” dedi.

‘EĞİTİMDE İSTENEN SEVİYEYE GELEMEDİK’

Cumhuriyet’in 100 yaşında olduğunu ancak eğitim olarak istenen seviyeden uzaklaşıldığının altını çizen Acar,  “Emperyalistlerin akbabalar gibi başına üşüştüğü parçalanmış bir padişahlıktan; dünyanın ‘hasta adam’ diyerek ellerini ovuşturduğu bir enkazdan; Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyetimiz, 100 yaşını geride bırakmışsa da Atatürk’ün tarif ettiği muasır medeniyetler seviyesinden giderek uzaklaştırılmıştır. Bugün Cumhuriyet’i yöneten anlayış, demokrasiyi amaç değil, araç olarak görmekte ve kendi siyasal anlayışını gerçekleştirmek için çalışmaktadır. Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaya açılmakta; üniter devlet yapısı hedef alınmakta; Cumhuriyet Bayramlarının kutlanışı gölgelenmeye çalışılmakta; başta Öğretim Birliği ilkesi olmak üzere devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim hedefi terk edilmekte; Cumhuriyet'e, kurucularına, değerlerine hakaret edenler, cezasızlık politikalarıyla dolaylı olarak teşvik edilmekte; kadın-erkek eşitliği anlamına gelen Cumhuriyetimizde kadınlarımız gericiliğin tehdidiyle yüz yüze kalmaktadır. Son 21 yılda uygulanmak istenen eğitim sistemi ile dindar, muhafazakâr, biat kültürünü benimseyen, eleştirel düşünceye kapalı itaatkar nesil yetiştirilmek istenmektedir” ifadelerini kullandı.

eğitim iş-4

‘ATATÜRK’ÜN YOLUNDA GİTMEYE KARARLIYIZ’

Atatürk’ün ileri görüşlülüğünden örnekler veren Acar, “Atatürk çağları aşan ileri görüşlülüğüyle, "Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır" sözüyle izlenmesi gereken yolu göstermiştir. Bu yoldaki ışığın, Cumhuriyet rejiminin temelini de oluşturan, akıl ve bilim olduğu da yine O’nun şu sözünde açıkça vurgulanmıştır: "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Başöğretmenimiz Atatürk’ün gelecek nesilleri emanet edecek kadar önem verdiği eğitim çalışanları olarak, O’nun mirasına sahip çıkarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini yaşatmaya ve geliştirmeye kararlıyız” dedi. HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin