GÜNDEM

EMO’dan elektrik zammı tepkisi

EPDK’dan yapılan açıklamaya göre 1 Temmuz’dan itibaren elektrik fiyatlarında yüzde 38 zamlı tarifeye geçilecek. Konuya ilişkin açıklama yapan Antalya EMO Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Tat bu zammın yeni bir yoksullaşma dalgası yaratacağını söyledi.

ENERJİ Piyasaları Denetleme Kurumu yaptığı açıklamayla elektrik fiyatlarında yeni düzenlemeler yapıldığını duyurdu. Buna göre, 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren elektrik fiyatlarına yüzde 38 zam yapıldı.  Yapılan bu düzenlemeyle ilgili açıklamalarda bulunan Antalya Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Tat, “Asgari ücretin 17.002 TL olduğu ve asgari ücret Mayıs ayında açlık sınırının gerisinde kaldığı bir dönemde ekonomik kriz içerisinde olan geniş halk kesimlerinin sıkıntıları daha da artacaktır” dedi.

BİR KEZ DAHA ERKEN ZAM YAPILDI

 Normal şartlarda güncellemenin Ekim ayında yapılması gerektiğini ifade eden Şaban Tat, “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla elektrik fiyatlarına mesken abone grubu için yüzde 38, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 30, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubunun düşük kademesi için yüzde 38 ve yüksek kademesi için yüzde 20 oranında artış yapıldığını açıklamıştır. Bir kez daha güncelleme dönemi olan Ekim ayı beklenmeden zam yapılması, 10 yıldan fazla süredir uygulanan ve otomatik fiyatlandırma mekanizması olarak bilinen ‘Maliyet Bazlı Fiyatlandırma’nın fiilen ortadan kaldırıldığını göstermektedir” dedi.

ENERJİ BEDELİ YALNIZCA YÜZDE 23,8

Fatura’daki ücretlendirme kalemlerinin dengesizliğine dikkat çeken Tat, “EMO tarafından yapılan hesaplamaya göre, zamla birlikte 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standardı için tüketeceği varsayılan 230 kWh`lik faturanın toplam bedeli bir önceki aya göre yüzde 38 artarak 476,6 TL`ye çıkmıştır.  Temmuz 2024 itibarıyla oluşacak faturanın yalnızca yüzde 23.8`i enerji bedelinden oluşacaktır. Faturanın yüzde 65.9`unu ise dağıtım bedeli oluşturmaktadır. Fon ve vergilerin oranı ise yüzde 10.3`te kalmaktadır.  Son tarife değişikliğiyle zaten yüzde 57.2 düzeyinde olan dağıtım bedelinin payının yüzde 65.9`a tırmandırılması normal kabul edilmemelidir. Doğal olarak faturanın en önemli kalemi olması gereken enerji bedelinin, dağıtım bedelinin çok gerisinde kalması, piyasanın çarpık bir biçimde yapılandığını gözler önüne sermektedir. Çiftçiler ise Temmuz ayından itibaren elektriği yüzde 30 zamlı olarak kullanacaklar. Tarımsal sulamanın arttığı bir dönemde çiftçiye yapılan bu zam başta üretimi olumsuz etkileyecektir. Tarımsal üretimin olumsuz etkilenmesi de temel besin maddelerinde enflasyonu artçı bir etki yapacaktır.  Dolayısıyla temel ihtiyaçlardan biri olan elektriği evde ve tarlalarda yani hayatın her yerinde zamlı olarak kullanacağız” ifadelerini kullandı.

Şaban Tat açıklamasının devamında, “Bu zamların enflasyonu azdırma etkisi yüksek. Türkiye’nin içinde bulunduğu borç-faiz sarmalı, yüksek enflasyon ve ekonomik krizden çıkabilmesi de imkânsız hale gelmektedir. Asgari ücretin 17.002 TL olduğu ve asgari ücret Mayıs ayında açlık sınırının gerisinde kaldığı bir dönemde ekonomik kriz içerisinde olan geniş halk kesimlerinin sıkıntıları daha da artacaktır. Elektrik fiyatlarındaki can yakıcı artışları durdurmak için acil olarak harekete geçilmelidir. Öncelikle özelleştirme ve kar esaslı piyasa politikaları terk edilerek, ülkemiz kaynaklarının kamu yararı temelinde en iyi şekilde değerlendirileceği ve farklı elektrik üretim kaynaklarının birbirlerinin maliyetlerini sübvanse edeceği yeni bir sistemin oluşturulması kaçınılmazdır. EPDK, söz konusu zamma yol açan maliyet kalemlerini ve bu maliyetlerdeki artışları düzenli olarak kamuoyuna açıklamalıdır. Enerjiye erişim bugün temel bir insan hakkı olarak kabul ediliyor, fiyatlarının herkesin ulaşabileceği düzeyde olması gerektiği ilkesini göz ardı edilerek yapılan yüksek artışlar, yeni bir yoksullaşama dalgası başlatacak büyüklüğe ulaşmıştır. Tüm yurttaşlara, insanca yaşayabilmesi için enerji ihtiyacını ekonomik koşullarda karşılama imkanı sunulmalıdır. Kâr esasıyla şekillen piyasa yapısı ve enerji politikaları acilen terk edilerek enerji yönetimi; kısıtlı kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirecek, kamu yararını esas alan siyasi ve ticari müdahalelerden uzak bir yapıya bırakılmalıdır” ifadelerine yer verdi.