GÜNÜMÜZDE resmi adı ‘Anafartalar Caddesi’ olsa da halk dilinde ve hala kullanılan benimsenen isim ‘Güllük Caddesi’. 1970’in sonlarında resmi olarak adı ‘Anafartalar Caddesi’ olarak değişti. Peki, Güllük adı nerden geliyor? Halk neden bu ismi benimsedi ve hala kullanmaya devam ediyor? Antalya’nın en kıymetli yazarlarından Hüseyin Çimrin’in anlatımına göre, Güllük, 1910’larda gelen ikinci Girit Muhacirleri göçü ile oluşturulan yeni bir Girit Mahallesi'ne kökü dayanır. Kendiliğinden oluşan sokak üzerinde zamanla tek katlı gecekondular yer almaya başlamış; gecekonduların önünde akan, Kanlıçay’dan gelen suyolu vardı. İnsanlar evlerin giriş kapısı önünde bu su arkının üzerine yaptıkları basit tahta köprücükler üzerinden evlerine geçerlerdi.
BİR GÜLLÜK HİKAYESİ
Evlerin önünde suyun geçmesinden dolayı her evin önünde, dış duvar ile su arkı arasında bir metreye yakın bir boşluk alan oluştu. Bu boşluk alan ev sahiplerinin çiçek tenekelerini buraya dizmelerine olanak sağlamıştı. Ev sahipleri bu tenekeler içinde genellikle sıcağa, soğuğa, susuzluğa dirençli bir çiçek olan sardunya çiçeği yetiştirirlerdi. Sardunya çiçeğinin tercih edilmesinde sebep ise bütün yıl açmasıydı. Sardunya, herhangi bir nedenle, kurusa bile, yaş bir dalını koparıp, saksıya daldırsanız, hemen canlanır ve çiçek vermeye başlar. Bu nedenle Sardunya Antalya bahçelerinin 'Gül'ü kabul edilir. Antalyalıların bahçelerinde, saksılarında Sardunya veya Ortanca çiçeği türünden muhakkak bir çeşit vardır. Kısacası Antalyalılar Sardunya Çiçeği'ne ‘gül’ de derler. İşte eskiden evlerin önlerinde dizili sardunya çiçeği tenekelerinden dolayı Antalya halkı bu yola, ‘Güllük Gülistanlık’ anlamında ‘Güllük’ adını vermişlerdi. İşte o isim, o günlerden bu günlere kadar yaşayıp geldi. Ancak günümüzde caddeye baktığımızda balkonlarda çiçekler azaldı. Umuyoruz ki yakında adına yakışır şekilde her yer ‘Güllük Gülistanlık’ olur. HABER/ÇİĞDEM KORKAN