KÜLTÜR - SANAT

Günümüze ulaşan zaman yolcusu: Alakilise

Likya’nın sırlarla dolu topraklarında, zamanla birlikte kaybolan bir hikaye yatıyor. Alakilise, bu esrarengiz coğrafyanın tam kalbinde, sessizce bekleyen bir anıt gibi duruyor. Likya Yolu'nun zorlu parkurlarında yükselen bu yapı, adeta geçmişin tozlu sayfalarından koparılmış bir parça gibi. İsmini meleklerin hikayesinden alan bu kilise, geçmişin ve doğanın güzelliğiyle ziyaretçileri büyüler

Yüzyılların ötesinde, Likya’nın sarp yamaçlarında, zamanın kırılgan dokusunda bir hikaye gizli. İnsan eliyle inşa edilmiş, ancak doğanın sırlarına hürmeten sessizce yaşamını sürdüren bir yapı, Alakilise veya diğer adıyla Angel Gabriel Kilisesi. Adını, meleğin dokunuşundan aldığına inanılır.

DOĞANIN SESSİZ ŞAHİTLİĞİ

Finike’nin eski sokaklarından Demre’nin taşlı yollarına, ardından Alakilise’nin yükselen zirvesine uzanan Likya Yolu, bir zamanlar yalnızca tüccarların, kaşiflerin ve kervanların ayak izlerini barındırdı. Ancak şimdi bu antik rotada yürüyenler, zamanın dokusuna dokunmanın, doğanın sessiz şahitliğinde kendilerini bulmanın hazzını tadıyorlar. Alakilise, denizin mavisinden dağın yeşiline uzanan bu serüvende, bir mola noktası olarak parıldıyor.

TAŞLARIN ANLATTIĞI HİKAYE

Alakilise'nin duvarları, dalgaların melodisini taşıyan rüzgarların ötesinde, geçmişin soluk izlerini saklıyor. Kitabesi olmasa da, her taş, binlerce yıl öncesine ait bir hikayeyi anlatıyor gibi. İşte bu duvarlar, Erken Bizans Dönemi'nin sessiz tanıklarıdır. Meleklerin kanat çırptığına dair bir efsane mi, yoksa inançların ötesinde yalnızca bir isim mi, bu bilinmezlik, ziyaretçileri daha da cezbediyor.

GEÇMİŞLE BULUŞMA

Likya Yolu'nda yürürken, adımlarınız birer zaman makinesine dönüşür. Her adımınızda, geçmişle bir buluşma yaşarsınız. Angel Gabriel Kilisesi'nin günümüze kadar ulaşan tek parçası olan sakin duvarları, size bu buluşmanın kapılarını aralar. Belki de bir zamanlar bu topraklarda dualar yankılanmıştır. Belki de bir zamanlar, bu taşların üzerine yazılmış bir hikaye vardır ancak zamanın akışıyla o hikaye kaybolmuştur. Ancak ne olursa olsun, bu yapı, insanın doğaya olan hayranlığını, inancını ve yaratıcılığını yansıtan bir anıt olarak dimdik ayakta duruyor.

Alakilise, sadece bir duvardan ibaret değil. O, bir zamanlar yaşamış insanların, inançların ve doğanın iç içe geçtiği bir sembol. Likya Yolu üzerindeki bu sessiz tanık, ziyaretçilerine geçmişin gizemli dünyasını keşfetme fırsatı sunuyor. Bu zorlu parkurda ilerlerken Angel Gabriel Kilisesi'nin duvarları arasında, tarih ve doğa, insan ve inanç, geçmiş ve şimdi arasında kurulan köprülere şahitlik ediyorsunuz.