EĞİTİM

Hediye zorunlu değil ama zorunluymuş gibi

24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaşırken öğrenciler ve ebeveynlerini de hediye alma telaşı sardı. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlere maddi değeri yüksek hediyeler alınmasının yasak olduğunu belirtiyor ancak bazı veliler Whatsapp grupları kurarak ortak hediye almak istiyor. Birçok aile ise ekonomik zorluklarla da mücadele ederken ortak hediyelere katılamadıkları için çocuklarının dışlanmış hissettiğini iddia ediyor

HER yıl 24 Kasım'da kutlanan Öğretmenler Günü, öğretmenlere olan saygı ve sevgiyi gösterme fırsatı sunarken özellikle veliler ve öğrenciler için hediye alma telaşı da beraberinde geliyor. Öğrenciler, öğretmenlerine çeşitli hediyeler almayı planlarken bazı veliler ise bir araya gelerek daha pahalı hediyeler almak için para topluyor. Hediyelerin türü ve değeri konusunda yaşanan tartışmalar, hem veliler hem de öğretmenler arasında çeşitli sorunlara yol açıyor.

Öğrencilerin, öğretmenlerine hediye almak için genellikle çiçek, kalem, kitap ya da çikolata gibi sembolik hediyeler seçtiği görülse de bazı veliler bu alışverişi daha lüks ve pahalı hediyelere yönlendirebiliyor. Öğretmenlere yemek takımı, nevresim seti veya değerli takılar gibi hediyeler alınması, özellikle büyükşehirlerde yaygınlaşıyor. Öğretmenler Günü'nün yaklaştığı şu günlerde, velilerin çoğu WhatsApp grupları üzerinden para toplayarak öğretmenlerine hediyeler almak için bir araya geliyor. Veliler, bütçelerinin yetmediğini belirttikleri gibi hediye alamadıklarında ise çocuklarının sınıfta dışlandığına dikkat çekiyor. Velilerin bazıları ise kendileri farklı bir hediye almak isteseler bile diğer alınan pahalı hediyelere para veren velilerin çocuklarının isminin yazıldığını iddia ederek çocuklar arasında olumsuz duygular ortaya çıkabildiğini vurguluyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlere maddi değeri yüksek hediyeler alınmasının yasak olduğunu ve yalnızca sembolik nitelikteki hediyelerin kabul edilebileceğini defalarca dile getirmiş olsa da bu tür hediyeler almaya devam eden veliler ve öğretmenler arasında bir çelişki yaşanıyor. Bu durum, hem veliler hem de öğretmenler arasında çeşitli tartışmalara ve huzursuzluklara yol açıyor.

VELİLER ZOR DURUMDA
Veliler tarafından yapılan paylaşımlarda, özellikle maddi durumu kısıtlı olan ailelerin, Öğretmenler Günü için alışveriş yaparken büyük bir zorunluluk hissettiklerini ortaya koyuluyor. Pek çok veli, pahalı hediyeler için para toplama baskısının, hem aile bütçesini zorladığını hem de çocuklarının sosyal ilişkilerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Veliler, çocuklarının sınıfta dışlanma korkusuyla diğer öğrencilerin aldığı pahalı hediyelerle yarışmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Çocuğu ortaokul ya da lisede eğitim gören velilerin, birden fazla öğretmene hediye almak zorunda kalmaları durumunda ise harcanan para iki katına çıkabiliyor. Bu da aileler için ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor.

Birçok veli, diğer velilerle yapılan hediye toplama organizasyonlarının, “Kim ne kadar para verdi” gibi açık bir şeffaflık yaratması nedeniyle çocuklar arasında olumsuz duygulara yol açabildiğini belirtiyor. Çocuklar arasında kimlerin pahalı hediye alıp kimlerin alamadığının belli olması, öğrencilerin birbirlerine karşı kıyaslamalar yapmalarına ve bazen dışlanmalarına neden olabiliyor.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ HEDİYELERİNDE FARKLI YAKLAŞIMLAR
Öğretmenler de bu konuda farklı tutumlar sergiliyor. Bazı öğretmenler, sembolik hediyelerle mutlu olduklarını ve yüksek fiyatlı hediyeleri kabul etmediklerini belirterek öğrencilerinin maddi durumlarından bağımsız olarak her öğrenciyi eşit şekilde değerlendirdiklerini vurguluyor ancak bazı öğretmenler ise pahalı hediyeleri kabul edebiliyor ve bu durum, öğretmenler arasında da farklılık yaratabiliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin maddi değeri yüksek hediyeler kabul etmemeleri gerektiği konusunda sıkça uyarılarda bulunuyor. MEB'in genelgelerine göre, Öğretmenler Günü'nde yalnızca öğrencilerin kendi emeğiyle hazırladıkları, sembolik hediyeler kabul edilebilirken velilerin bir araya gelip büyük meblağlar ödeyerek hediye almaları yasaklanmış durumda. Bakanlık, velileri ve öğretmenleri, bu konuda daha duyarlı olmaya ve ‘hediye baskısı’ yaratmamaya çağırıyor. Veliler ise hediye almaya zorlanılmadıklarını fakat ortak alınan pahalı hediyelere herhangi bir ücret verilmediğinde çocukların psikolojik anlamda etkilendikleri ifade ediliyor. Yasaklara rağmen, özellikle büyük şehirlerde bu tür alışverişlerin devam ettiği ve veliler arasında, “Hediye almazsak çocuğumuz dışlanır” gibi endişelerle hareket ettikleri görülüyor. Bu durum, hem öğretmenler hem de öğrenciler için sosyal baskılar oluşturuyor.

HEDİYE YARIŞI VE MADDİ EŞİTSİZLİK
Öğretmenler Günü'nde hediyelerin yanı sıra eğitimde maddiyatın da büyük bir rol oynadığı bir dönemdeyiz. Veliler, öğretmenlere yapılan hediye alımları konusunda birbirleriyle yarışırken bazı öğrenciler bu hediye yarışına dahil olamamanın psikolojik yükünü taşıyor. Veliler arasındaki bu 
‘hediye savaşları’, eğitimin kalitesine dair tartışmaların yanında maddi eşitsizliğin de bir yansıması olarak gün yüzüne çıkıyor.

Veliler ve öğretmenler, her yıl aynı dönemde tekrarlanan bu hediye konusunda daha adil ve eşitlikçi bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini savunuyor. Hem eğitimcilerin hem de velilerin, Öğretmenler Günü’nün asıl anlamının, hediyelerden çok, öğretmenin eğitimdeki rolü ve öğrencilerine olan katkılarına saygı olduğunu unutmamaları gerektiği ifade ediliyor.