GÜNDEM

‘Hemşirelik Kanunu özüne yakışır olmalı’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, Hemşireler Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada Hemşirelik Kanunu’nun mesleğin özüne yakışır hale getirilmesini talep ettiklerini söyledi

SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası nedeniyle basın açıklaması yaptı. Hemşirelerin sadece bu tarih aralığında hatırlanmasını istemediklerini belirten İçöz, öncelikle sorunların çözülmesini talep ettiklerini söyledi. Hemşirelik Kanunu’nun mesleğin özüne yakışır hale getirilmesi gerektiğini ifade eden İçöz, “Sağlık Bakanlığı ve üniversiteler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımızın hem o kurumun temel işini yapıyor olarak kabul edilmemesi hem de sağlık iş kolundaki düzenlemelerin dışında tutulması uygulamasına son verilmelidir” dedi.
 

AĞIR VE UZUN ÇALIŞMA SÜRELERİ
Eş Başkan İçöz, Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışanların yüzde 30’una yakınına tekabül eden hemşirelerin ağır ve uzun çalışma sürelerine maruz kaldıklarına dikkat çekti. Hemşirelerin yaşadıkları sorunlara değinmenin önemli olduğunu vurgulayan İçöz, “Bu sorunları çözmek aynı zamanda sağlık sistemindeki birçok sorunun çözümünü de beraberinde getirecektir” diye konuştu.

ARTAN İŞ YÜKÜ, GERİLEYEN GELİR

2021 yılında 100 bin kişiye düşen ebe hemşire sayısının Türkiye’de 343 iken, 2020 yılı için bu sayının Avrupa Birliği'nde (AB) 873, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde ise 926 olduğunu söyleyen İçöz, 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programına bakıldığında hemşire sayısının 232442 olduğunu ifade etti. Ebe hemşirelerin nüfus payına düşen sayılarının AB ve OECD ülkelerine göre yetersiz olduğunu söyleyen İçöz, “İş yükleri de AB ve OECD ülkelerine göre daha fazladır. Birde dönüşüm adı altında uygulanan sağlıkta kışkırtılan talepte göz önüne alınınca iş yükleri sürekli artmaktadır. Artan iş yüküne rağmen ücretleri ise bu ülkelerin çok çok gerisindedir. Özellikle emekliliğe yansıyan temel ücrette ‘dönüşüm’ politikaları ile yıllar içinde gerileme yaşanmıştır” dedi.

‘EMEKLİ OLMAKTAN İMTİNA EDİYORLAR’
Hemşirelerin de diğer sağlık emekçileri gibi kısmen de olsa gelirlerini arttırmak için daha fazla mesai ve nöbet tutmaya başladığını söyleyen SES Eş Başkanı İçöz, “Yine döner sermaye, teşvik vb uygulamalar ile yapılan ücretlendirme yöntemi nedeni ile en temel hak olan dinleme hakkı dahi kullanılamamakta yıllık izinlere dahi ayrılmamaktadırlar. Bu durum bile yaşanan yoksulluğu göstermektedir. Temel ücretler çok az olduğu için emekliliği gelen hemşireler yoğun çalışma koşullarına rağmen emekli olmaktan imtina etmektedirler. Özcesi günümüz çalışma koşulları, yoğun emek sömürüsünün olduğu vahşi kapitalizmin ilk dönemlerini anımsatmaktadır” ifadelerini kullandı.

ADİL ÜCRET TALEBİ
Tüm emekçiler için talep ettikleri adil ücret isteklerinin hemşireler için de geçerli olduğunu ifade eden İçöz, Hemşirelik Kanunu’nun mesleğin özüne yakışır ve görev tanımına uygun şekilde düzenlenmesini istediklerini söyledi. İçöz, konuya ilişkin diğer taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

“Covid-19 pandemisi ve Deprem ile birlikte daha da görünür hale gelen hemşire sayılarındaki açık giderilsin, OECD ortalamasına kadrolu güvenceli istihdamla yükseltilsin. Fiili hizmet süresi zammı yeniden düzenlensin. Kadın hemşireler için analık ve süt izni süreleri yeniden düzenlensin, bu süreçlerde yeteri kadar ücretli izin verilsin. Her işyerinde 7/24 hizmet veren, ücretsiz kreş sağlansın. Hemşireler için güvenli çalışma ortamları oluşturulsun, şiddete karşı tüm tedbirler alınsın. Atamalarda liyakat esas alınsın, yöneticiler liyakata uygun olanlar arasında hemşireler ve diğer işyerindeki emekçiler tarafından seçilerek belirlensin. Hemşire iş gücü planlaması yapılsın, çok sayıda değil nitelikli eğitim veren hemşirelik okulları açılsın. Sağlık Bakanlığı ve Üniversiteler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan arkadaşlarımızın hem o kurumun temel işini yapıyor olarak kabul edilmemesi hem de sağlık iş kolundaki düzenlemelerin dışında tutulması uygulamasına son verilsin. İş yerlerinde hemşirelere yönelik, yöneticilerden, ekip arkadaşlarından ve hasta ve yakınlarından gelen şiddete son verilmesi için yasal ve idari düzenlemeler yapılsın.  Özel sektörde çalışan ebe ve hemşirelerin ücretlerinde taban ücret belirlenmeli, çalışma saatlerinde tavan çalışma saatleri belirlenmeli uygulanmalıdır. İcap ödemesi sorunu mahkeme kararlarına bırakılmadan yasal düzenleme ile çözülsün. Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretlendirmeden, statüye, çalışma alanlarına dair sorunları çözülmelidir. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışıp kadroya geçirilmeyen, şirketler ya da aile hekimleri ile yaptıkları sözleşme ile çalıştırılan ebe ve hemşireler kadroya geçirilsin. Başta sosyal hizmet olmak üzere, adli tıp kurumu, Sağlık Bakanlığı merkez teşkilat, Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan hemşirelerin de diğer unvanlarda olduğu gibi maaşlarında artış yapılmalı, maaş denkliği oluşturulsun. Staj dönemleri işe başlama kabul edilmeli ve EYT kapsamına alınmalıdır. 5510 kapsamında olan hemşirelerin emeklilik maaşlarına 3600 ek gösterge karşılığı artışlar yapılmalıdır. Ebe ve Hemşirelerin taşrada görev esnasında konaklama sorunları lojmanla giderilmeli,  görev yaptığı şehrin gerçekliğine uygun kira desteği verilmelidir.”  HABER/GAZİ KARATAŞ