ÖZEL HABER

Kaleiçi hakkında bilmeniz gereken 5 tarihi bilgi!

Antalya’nın göz kamaştırıcı yerlerinden biri Kaleiçi tarihi dokusu, mimarisi, müzeleri Antalya’ya her geleni kedine hayran bırakıyor. Kaleiçi’ni gezerken tarihi hakkında bilmeniz gereken 5 bilgiyi sizler için derledik. Gelin birlikte bakalım…

2 bin yıl önce, Bergama Kralı II. Attolos, askerlerine emir verir: ‘Gidin ve bana yeryüzünün cennetini bulun!’  Bergamalı askerler aylar, yıllar boyu dolaşır ve nihayet Toros Dağları’nın eteklerinden inmeye başladıklarında Antalya’yı görürler. Yeryüzünün cenneti, ayaklarının altındadır! Buraya, Attaleia adını verirler ve Antalya’nın temelleri atılır.

1)      Antalya Kaleiçi Sokakları

Antalya’ya gelipte Kaleiçi’ni gezmemek olmaz. Birçok güzelliği içinde barındıran Kaleiçi, Bergama Kralı’nın vasiyeti ile Romalıların eline geçti ve kent; sırasıyla Bizanslılar, Hristiyanlar, Araplar, Müslümanlar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından yönetildi. İki sur ile çevrili Kaleiçi’nde gezerken daracık sokaklarında bu medeniyetlerin izlerini bulacaksınız. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan tarihi güzelliğin sokakların sizi adeta mest edecek. 

2)      Hadrian kapısı

Roma İmparatoru Hadriosnu'un MS. 130 yılında Antalya'ya gelişi vesilesi ile inşa edilmiş. Hadrianus Kapısı veya Üç Kapılar olarak da bilinir. Kapının güneyinde Julia Sancta Kulesi bulunuyor. Bu kule, yapıldığı zamandan beri ayakta kalmayı başarmış. Kuzeyindeki kule ise antik dönemden kalma ama üst kısmı 1. Alaaddin Keykubat döneminde inşa edilmiş. Kulelerin dışında dört adet de sütun bulunuyor. Bu yapıların üzerlerinde Roma'nın izlerini rahatlıkla görebiliyoruz.

Kaleiçi tahmin ettiğinizden büyük bir yer ama yerel ve yabancı turistin başlangıç noktası genelde Hadrian Kapısı oluyor. Buradan yürümeye başlayıp denize doğru yol alıyorlar. Siz de bu rotayı takip edebilirsiniz. Eğer tekrar Hadrian tarafına dönmek istiyorsanız Kaleiçi Asansör'ü ücretsiz kullanabilirsiniz.

3)      Suna - İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi

Suna ve İnan Kıraç çifti, 19'uncu yüzyıl geleneksel Türk mimarisini yansıtan tarihi bir evi ve Aya Yorgi Ortodoks Kilisesi'ni satın alarak, burayı etnografik eşyaların sergilendiği bir müzeye dönüştürmüşler. Müzenin ilk kısmı bu tarihi evde, diğer kısmı da Aya Yorgi Kilisesi’nde sunuluyor. Müzeyi ziyaret ederek aynı zamanda geleneksel yaşamın izlerini inceleyebilirsiniz. Damat tıraşı ve kına gecesi gibi Anadolu halk kültürüne özgü detaylar da yer alıyor. Bu arada Suna Hanım, rahmetli Vehbi Koç'un kızıdır, lakin 2020 yılında vefat etmiştir.

4)      Kesik Minare

Romalılar tarafından inşa edilen ilk dönemde kilise olarak kullanılsa da II. Beyazıt’ın oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir. Minaresinin ağaç kısmı 19. yüzyılda çıkan yangın sonucunda yanmış ve günümüzdeki adını almıştır. Antalya’da Türklere ait ilk camiidir.

5)      Hıdırlık Kulesi

Yapılış tarihi kesin olarak bilinmese de Helenistik dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir. Kare plan yapıldığı daha sonra yuvarlak hale dönüştürüldüğü sanılmaktadır. Kulenin üst kısımlarında Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait onarım izleri görülmektedir. HABER/ÇİĞDEM KORKAN