Türk futbolunda kaos biter mi?

Tabi ki bitmez…

Bugüne kadar bitmedi ki bundan sonra da bitsin.

Geçtiğimiz sezonu tartışmalar, kavgalar, düello davetleri, skandallarla kapatmıştık.

Yeni sezonu da yine tartışmalarla açacağız gibi duruyor.

Çünkü daha lig başlamadan tantanası başladı bile.

Neyle başladı?

Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri ile başladı.

Bugüne kadar neden istifa etmediğin bir türlü anlayamadığımız bu yetmezmiş gibi bir de yeniden başkan adaylığına soyunan Mehmet Büyükekşi TFF genel kurulunda seçimi İbrahim Hacıosmanoğlu’na kaybetti.

Hatta tüm gazetecilerin, tüm futbol kamuoyunun Mehmet Büyükekşi’nin önde olduğunu söylemesine karşın kaybetti.

5 oy farkla kaybetmiş olsa dahi bana göre hiç beklemediği bir hezimet ile salondan ayrıldı.

Elbette kaybetmesinin pek çok nedeni var.

Zaten şapkasını önüne koyup düşünse, neden seçimi kaybettiğinin yanıtını da bulacaktır.

Gelelim kazanan tarafa.

Böylesi skandallar ile geçen bir dönemin ardından değişim elbette önemli.

Çünkü Türk futbolunun bu değişime ihtiyacı vardı.

Ancak İbrahim Hacıosmanoğlu’nun geçmişte Trabzonspor başkanlığı yaptığı dönemi hatırlarsak açıkçası bizi nelerin beklediğini pek kestiremiyoruz.

Umarım İbrahim Hacosmanoğlu da geçmişten ders almayı başarmıştır.

Çünkü Türk futbolunu yönetmek, futbol kulübü yönetmeye asla benzemiyor.

TFF başkanı ve yönetimi; adil olmalı, tarafsız olmalı, eşit olmalı, hakkaniyetli olmalıdır.

Bunları başarabilirse Türk futbolundaki değişimi olumlu anlamda görebiliriz.

Ancak geçmişte olduğu gibi bir yönetim anlayışı ile devam ederse çok daha büyük kaosların içinde kendimizi bulabiliriz.

Artık Türk futboluna kaos değil huzur gerekiyor.

Yeni sayfa açıp, yeni şeyler söylemeliyiz…