Türkiye son yıllarda yüksek enflasyon ile boğuşmaya devam ediyor. Hal böyle olunca enflasyonu her an yaşayan vatandaş yıl sonunda ya da altı aylık dönemde enflasyon farkını alınca durumdan mağdur oluyor. 

Bunun yanında Türkiye’deki yüksek enflasyona rağmen zamların enflasyona kıyasla çok küçük kalması sebebiyle Antalya’da düzenlenen eylemde birçok kişi meydanlara indi. Eylem Aydın Kanza Parkı’ndan başlayan yürüyüş ile start aldı. Yüzde 11.54’lük zamma ithafen saat 11.54’te başlayan yürüyüş Cumhuriyet Meydanı’ndan sona erdi. 

İZAHA MUHTAÇ İŞLER 
Eylemde açıklamalarda bulunan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, “2025 yılı için çalışanlara ve emeklilere reva görülen zam oranları, gerçek enflasyon rakamlarını ve halkımızın alım gücü kaybını göz ardı eden marazlı bir yaklaşımın ürünüdür. Yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu çalışanları ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları kabul edilemez. Burada dikkat edilmesi gereken asıl durum şudur; kamu çalışanlarının 3 Ocak tarihinde belli olan 11,54 oranındaki zammı 7. Dönem toplu sözleşme hükümlerine göre aslında sadece yüzde 6’dır. Geri kalan kısım ise kamu çalışanlarının zaten alacağı olan enflasyon farkıdır ki, bu da zam değildir. Altını çizmeden geçmek istemiyoruz, toplu sözleşme hükümlerine göre kamu çalışanlarına verilen bu yüzde 6’lık zam, 2023 Ağustos ayında görüşülüp karara bağlandı. Enflasyonist ortamda Türk Lirası cinsinden borçlanın der ekonomistler, iddia ediyoruz, bu ülkenin en iyi ekonomistleri biz kamu çalışanları ve hayatta kalmak için mucizeler yaratan emeklilerdir, ve Antalya meydanından haykırıyoruz; ekonomik açıdan bir gün sonrasının bile belli olmadığı bir ülkede toplu sözleşme görüşmelerinin iki yıllık yapılması, neresinden bakarsanız bakın izaha muhtaçtır” dedi.

BİZE VERİLEN KAĞITTAN UÇAK 
“1 Ocak 2025’ten itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. Ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak” diyen Karakurt, “Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zamlar maşallah füze gibi, çıktıkça çıkıyor. Kamu çalışanlarına ve emeklilerimize verilen ise kağıttan uçak gibi uçmasıyla düşmesi, gelmesi ile gitmesi bir” ifadelerini kullandı.


    
BU TAKSİMİ KURT YAPMAZ 
 Karakurt, “2025 yılı için açıklanan yıllık zam oranı bizlere göstermektedir ki; siyasi iktidar kemer sıkma politikalarını terk ederek adeta memur ve emeklilerin boğazını sıkma politikasına geçiş yapmıştır. Alın teri ve emeğin yok sayıldığı, vergi yükünün çalışanların sırtına yüklendiği bu düzene baş kaldırıyoruz. Hakkımızı alana kadar meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Gelinen noktada kamu çalışanları ve emeklilerimiz adeta yoksulluğa terk edilmişlerdir. Son dönemde memur ve emekli maaşlarında gerçekleştirilen artışlar, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında erimiştir. Türkiye'de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 21 bin TL'yi, yoksulluk sınırı ise 68 bin TL'yi aşmışken, memur maaşları yoksulluk sınırının çok altında kalmaktadır. Emeklilerimiz ise açlık sınırındaki maaşlarıyla temel gereksinimlerini dahi karşılayamaz hale gelmiş, onurlu bir yaşam hakkı ellerinden alınmıştır” dedi.

AYLIK ZAM TALEBİ 
Enflasyonist ortam sabit gelirlilerin mağdur olduğunu söyleyen Karakurt taleplerini de bu mağduriyeti gidermek üzere belirlediklerini ifade etti. Karakurt, “Gerçek enflasyon rakamları temel alınarak memur ve emekli maaşlarına insanca yaşamaya uygun bir artış yapılmalı, eşit işe eşit ücret ödenmelidir. Daha da önemlisi, enflasyon farkları aylık olarak hesaplanarak maaşlara yansıtılmalıdır ve verilen zamlara refah payı mutlaka eklenmelidir” dedi.

VERGİ YÜZDE 15’E SABİTLENMELİ
Memur maaşının 68 bin TL’ye çıkması gerektiğini söyleyen Karakurt, “En düşük memur maaşı yoksulluk sınırı olan 68 bin TL’ye yükseltilmelidir. Ayrıca, yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi birçok memur yönünden eksik bırakılmış, kamuda hiyerarşik yapı bozulmuştur. Bu sebeple, tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi hızla yapılmalıdır. Bunun yanında, memurların maaş dışında kalan tazminatları, ek ödemeleri ve seyyanen ödemeler emekliliğe yansıtılmadır. Vergi adaleti de sağlanmalı, ücretli çalışanların vergi dilimi %15’e sabitlenmeli, temel ihtiyaçlara uygulanan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır” diye konuştu. 

ÇAY-SİMİT HESABI GÖNDERMESİ 
Karakurt sözlerini Erdoğan’ın çay simit hesabına yaptığı gönderme ile bitirdi. İlhan Karakurt, “Sayın Cumhurbaşkanının 1993 yılındaki ifadesiyle hükümete seslenmek istiyoruz. Aynen şöyle seslenmişti Sayın Erdoğan: “Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor." O zaman bizlerde, Antalya Cumhuriyet Meydanından sesleniyoruz, Tophane’de bir bardak çay, bir simit kamu çalışanlarına ve emeklilere layık görülmüyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Muhabir: Selim Çelik