EKONOMİ

Karayolları işçilerinden 'geçim' haykırışı

Yol-İş Sendikası’na üye işçiler Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü  önünde eylem yaptı. Eylemde hayat pahalılığının en çok dar gelirliyi vurduğuna ifade edilerek “ekonomik krizin bedelini işçiler ödemeyecek” denildi

Karayollarında görev yapan işçiler aldıkları düşük ücretlerin yanı sıra adaletsiz vergi sistemi sebebiyle geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Bu sıkıntılara daha fazla dayanamayan işçiler Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü önünde eylem yaptılar. Eylemde hayat pahalılığının ve vergi adaletsizliğinin işçilerin hayat şartlarını yok ettiği ifade edildi.

Eylemde konuşan Türk-İş İl Temsilcisi ve Yol-İş Antalya 1 No’lu Şube  Başkanı Cemil Ünal “Sıkıntılarımız artarak devam ediyor” dedikten sonra, “ Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu iş yerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlar, başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını 
ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele 
etmektedir. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için binlerce işçinin katıldığı mitingler yaptık. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tutuk. Ancak bir sonuç alamadık. sürekli sabırlı olmamız istendi. Ama bıçak kemiğe dayandı. bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüz binler ile söyleyeceğiz. ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz” dedi.


SOSYAL BARIŞ OLMAZ

Başkan Cemil Ünal “Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuldu. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Buradan tekrar söylüyoruz: Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün 
değildir. Sosyal barış olmaz” ifadelerini kullandı. 


BU DÖNEMDEKİ GİBİ YOKSULLUK GÖRÜLMEDİ

Türk-İş İl Temsilcisi ve Yol-İş Antalya 1 No’lu Şube  Başkanı Cemil Ünal “Geçmiş yıllarda da ekonomik krizler yaşandı. Geçim şartları ağırlaştı. Ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi. İşçiler mağdur olmadı” diyen.....Enflasyon kadar ücret zammı yoksulluğun sürmesidir. Kaldı ki açıklanan enflasyon yaşadığımızı gerçeğin çok uzağındadır. Bizi yansıtmıyor. Açıklanan resmi enflasyona göre belirlenen ücret zammı bizi daha da yoksullaştırıyor. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu kayıp daha da artacaktır. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakarlığı, kazancını ve  servetini artıranlar yapmalıdır” diye konuştu.

VERGİ ADALETSİZLİĞİ HAD SAFHADA 


“Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergide adaletin sağlanması gerekir” diyen Başkan Cemil Ünal, “Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları  kullanarak servet elde edenler var. Ama işçinin ödediği kadar vergi vermiyorlar.  İşçiler 12 ay çalışmakta ve fakat 2,5 aylığını vergi olarak ödemek zorunda kalmaktadır.  Yaptıkları her harcamada KDV’si, ÖTV’si olmak üzere ödediği dolaylı vergi var.  Vergi sisteminde acil olarak düzenleme yapılmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve  oranları kabul edilebilir düzeyde güncellenmelidir. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır.  Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt askeri ücretin 12  katından az olmamalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir.  İşçilere yapılan sosyal amaçlı ödemelerden vergi kesilmemelidir” dedi.


SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SORUNLARLA BOĞUŞUYOR

Türk-İş İl Temsilcisi ve Yol-İş Antalya 1 No’lu Şube  Başkanı Cemil Ünal, “Sosyal güvenlik sistemimizde birçok sorun çözüm beklemektedir. Ancak bu sorunlara  yenileri de eklenmektedir.  Emekli aylığı bağlanmasında geçmişte yapılan düzenlemelerin ne anlama geldiği bugün  daha iyi anlaşılmaktadır.  Aynı işyerinde aynı dönemde çalışan iki işçiye emekli aylığı başvuru tarihleri farklı olduğu  için farklı aylık bağlanabilmektedir.  Uygulanan sosyal güvenlik sistemi nedeniyle, enflasyon farkının yüksek olduğu bu  dönemde, 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025  yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır.  Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Nitelikli  çalışanlar oluşacak fark sebebiyle emekli olmayı tercih etmektedir. Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik döneminde önemli bir güvencesi alacağı  kıdem tazminatıdır. İşçiler geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alabilmekte, çocuklarını evlendirmekteydi.  Bu sebeple yıllarca kıdem tazminatına her el uzatıldığında, meydanlarda ‘’Kızımın çeyizi oğlumun düğün parası ‘’dedik, ortadan kaldırılmasına karşı durduk.  TÜRK-İŞ olarak verdiğimiz mücadeleyle bu güne kadar kıdem tazminatına  dokundurtmadık. Ancak kıdem tazminatı da zaman içinde eridi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün artırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir” dedi.

Ünal sözlerini ”Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır.  Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz çekiyoruz.  Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz” ifadeleri ile tamamladı.