Antalya’nın Kaş ilçesi, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu sebepten dolayı sınırları içerisinde birçok antik kent vardır. Bununla birlikte bölgede, tarihi yapı anlamında gezilecek yer sayısı da oldukça fazladır.  Kaş Antik dönemde Antik dönemlerde Antiphellos olarak bilinirdi. Yüzyıllar boyunca bölgede yaşanılan iklim olayları ve doğal afet olayları sonucunda antik kentler hasar görmüş olsalar da ilçede hala gezilecek yerler bakımından pek çok seçeneği ziyaretçilerine sunmaktadır.  İşte keşfedilecek pek çok noktası ile turistleri vazgeçilmez adresi olan Kaş ziyaretinizde uğramanız gereken tarihi yerler…

1-       Antiphellos Antik Kenti

 Antiphellos eski kaynaklarda  “kayalıkların karşısındaki yer” anlamına gelmektedir.  Kent Likya Bölgesi’nin bilinen en eski yerleşim yerlerindendir. Antiphellos Antik Kenti, MÖ 4. yüzyıldan beri vardır. Bölgenin en önemli yapısı ise antik tiyatrodur. 1. yüzyılda inşa edildiği düşünülen yapı, toplamda 4000 kişiyi içerisinde barındırabilecek büyüklüktedir. Ayakta kalan en önemli yapılar arasında antik tiyatro yer almaktadır. Tiyatroyla beraber Gotik tarzı ve üzerinde Likya yazıtlarının bulunduğu mezarlar da oldukça ilgi çekicidir.

2-      Kral Mezarı

Bir adı da Kral Mezarı olan anıt, üç bölümden oluşur ve MÖ 390-370 yılları arasında yapılmıştır. Hyposorion veya alt mezar odası yaklaşık 1.50m yüksekliğindedir. Zemini çökmüştür. Kapakların her iki yanında, pençeleri üzerinde duran iki adet aslan başı vardır. Üzerinde dört levha bulunan lahitin iki bölümünde betimleyici kabartmalar yer alırken diğer iki bölümünde ise defin hakkının kime verileceği hakkında bilgilerin yer aldığı yerden 1,5 metre yükseklikte Likya kitabesi bulunmaktadır.

3-      Xanthos Antik Kenti

Bölge Likya’nın dini ve idari merkezlerinden biridir. Tarihi açısından son derece önemli bir kent olan Xanthos, Likya’nın başkenti olarak uzun yıllar kullanılmıştır. Bölgedeki arkeolojik çalışmalar 1838 tarihinde başlatıldı. Yapılan kazı çalışmaları sonucunda çıkarıla en eski eserin M.Ö. 8. yüzyıla dayandığı öğrenilmiştir. Yapılar arasında; lahitler, antik tiyatro, kilise ve kaya mezarları bulunmaktadır. Xanthos Antik Kenti, 1988 senesinde UNESCO’nun aldığı bir kararla koruma altına alınmıştır.

4-      Phellos Antik Kenti

Şehrin MÖ 4. Yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Geçmişte şehir etrafı kayalıklarla çevrili olduğu için “Taşlık Ülke” olarak anılıyordu. Hala Antik kentte var olan kale kalıntıları şehrin savunma amaçlı yapıldığına işaret etmektedir. Phellos, Akdeniz gemi ticaretinin gerçekleştirildiği en önemli limanlardan birine sahip olmasıyla biliniyor

5-      Aperlai Antik Kenti

Burası geçmişte Likya’nın küçük liman kentlerinden bir tanesiydi. Aperlai Antik Kenti Luwi dilinde “Akarsu Boğazı” anlamına geliyor.  Aperlai Antik Kenti’nde İki adet hamam ve Bizans Dönemi’ne ait iki kilise bulunmaktadır. Kentin Yüzyıllar içinde bölgede meydana gelen pek çok depremle büyük kısmı sular altında kalmıştır. Ancak  hala bölgenin önemli antik kalıntıları görülmeye değerdir.

6-      İsinda Antik Kenti

 Kentte görülebilecek yapılar arasında kaya mezarları ve lahitler bulunmaktadır. Bölgedeki doğal kayaların oyulması ile oluşturulan kaya mezarlarının üzerinde çeşitli tasvirler de yer almaktadır. Antik kentin giriş kısmında bulunan Hoyran Anıtı üzerinde yapılan çalışmalar doğrultusunda, yapının M.Ö. 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılmıştır Istlada Antik Kenti içerisinde bulunan Hoyran Anıtı, mezarlar, sarnıç ve su kuyuları, bölgeyi ziyaretinizde incelenebilecek yapılar arasındadır.

7-      Patara Antik Kenti

 Patara Antik Kenti, kurulduğu dönemde Likya için büyük bir önem taşımıştır. Özellikle ticaret anlamında bir liman görevi gören antik kent içerisinde ziyaret edebileceğiniz pek çok yapı da bulunmaktadır. Antik kent içerisinde inceleyebileceğiniz yapılar arasında; antik tiyatro, hamam, lahit yer almaktadır. 

8-      Batık Şehir

 Likya dilinde “Dolichiste” olarak isimlendirilmiştir ve MÖ 2. yüzyılda sular altında kaldığı tahmin edilmektedir. Geçmişte kentin, bölgenin en önemli ticaret merkezlerinden biri olduğu bilinmektedir. Şehrin depremlerin meydana gelmesi sonucu battığı düşünülmektedir.  Kentte Bizans ve Roma dönemine ait önemli kalıntılar bulunmaktadır. Deniz içinde görülebilen temeller ve dönemin evlerine ait bazı kalıntılar da dikkat çekmektedir.

9-   Letoon Antik Kenti

Likyalıların Ana Tanrıçası Leto’nun onuruna kurulmuş bir antik şehirdir. İngiliz bir denizci tarafından 1841 yılında Letoon Tapınağı keşfedilmiştir.  MÖ 4. yüzyılda kurulmuştur. Likya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biridir. Letoon Tapınağı’nın girişinin bir yüzünde Aramice, diğer yüzünde ise Grekçe ve Likçe olarak 3 dilde yazılmış yazıtlar yer almaktadır. HABER/BUSE ER

Editör: Uğur Keskin