Gizemli bir yarımadanın kollarında, denizle kara arasında bir buluşma noktası olarak yükseliyor Melanippe Antik Kenti. Kumluca'nın sakin sokaklarında, Mavikent Beldesi'nin hemen yakınında, Karaöz Koyu'nun sularına yakın bir yerde, zamanın ötesinde bir hikaye saklı burada.
KÖKENİN İZLERİ
Kentin adı, derin bir hikayenin taşıyıcısı. Araştırmacılara göre ‘Melas’ yani siyah veya kara ile ‘hyppos’ yani at kelimelerinin birleşiminden doğmuş Menanippe adı. ‘Kara At’ anlamına gelen bu isim, bu toprakların hızlı ve çevik halkının da yansıması.
KORSANLAR VE KAYIP ZAMANLAR
M.Ö. 1. yüzyılın başlarında, korsan Zeniketes'in bu toprakları ele geçirdiği zamanlar, Melanippe için karanlık bir dönemin başlangıcı olmuş. Karagöz Limanı, bir zamanlar korsanların oyun alanıydı; denizle karadan gelen tüm yolcuların kalplerine korku salan bir yer…
SURLARIN ARDINDA GİZLENEN TARİH
Kent, üç yanı surlarla çevrili, adeta bir kale gibi yükseliyor günümüzde de. Limanın güneyindeki patika, surların ardında yükselen bu eski şehre açılan kapı. 5 adet tonoz örtülü oda mezar, geçmişin sessiz tanıkları. Dar sokaklarında yürüyen adımlar, tarihin yankısını; iki katlı evler ve tonozlu sarnıçlar ise geçmişin izlerini günümüze taşır.
TAPINAKLAR VE DUA DUVARLARI
Kentin zirvesinde yükselen bir bazilika, Melanippe'nin ruhunu taşıyor. Ana kayaya oyulmuş işlikler, eski zamanlarda burada zeytinyağı üretiminin yapıldığını gösteriyor araştırmacılara ve ziyaretçilere. Limanın çevresindeki yapılar, denizle olan bağını koruyor; kiliseler ve dua duvarları, geçmişin inancını günümüze kadar getiriyor.
Melanippe Antik Kenti’nde, denizin sesiyle, karanın sessizliği arasında, geçmişin masalı hala canlı. Ve bu hikaye, sonsuza kadar yankılanmaya devam edecek.